Translation of "Water's" in Turkish

The water's ice cold.

Su buz gibi soğuk.

The water's really nice.

Su gerçekten güzel.

The water's cold today.

Su bugün soğuk.

The water's not very warm.

Su çok sıcak değil.

Join the party. The water's great.

Partiye katılın. Su çok güzel.

They camped at the water's edge.

Onlar suyun kenarında kamp yaptılar.

People gathered at the water's edge.

İnsanlar suyun kenarında toplandı.

Come on in. The water's great.

İçeri gel. Su harika.

Come on in. The water's nice.

Hadi gel. Su güzel

- The water is cold.
- The water's cold.

Su soğuk.

- The water is clean.
- The water's clean.

Su temizdir.

Dry leaves float on the water's surface.

Ölü yapraklar suyun üzerinde yüzüyordu.

- The water is hot.
- The water is warm.
- The water's warm.

Su sıcak.

- The water is lukewarm.
- The water is warm.
- The water's warm.

- Su sıcak.
- Su ılık.

People don't usually swim around here. The water's not too clean.

İnsanlar buralarda genellikle yüzmezler. Su çok temiz değil.

- It's warm enough to swim.
- The water's warm enough for a swim.

Su yüzmek için yeterince sıcak.

I can't get up to the water's surface, no matter how hard I try.

ne kadar uğraşsam da su yüzeyine çıkamıyorum.

You can just imagine when it rains, all of that water's gonna get funneled down, collected here.

Yağmur yağdığında suyun kanalize olup burada birikeceğini hayal edebilirsiniz.

- There were flocks of people on the beach.
- People gathered at the water's edge.
- There were a lot of people on the beach.

Sahilde bir sürü insan vardı.