Translation of "Join" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "Join" in a sentence and their turkish translations:

- Join us.
- Join us!

- Bize katılın!
- Bize katıl!

- Join us.
- Come join us.

Gelin bize katılın.

- Anyone can join.
- Anybody can join.

Herkes katılabilir.

Join us.

Bize katılın.

Join me!

Bana katıl!

Join us!

Bize katıl!

Join "Team Human."

İnsan Ekibine katılın.

Others join in.

Başkaları da katılır.

Please join us.

Lütfen bize katılın.

Can I join?

Katılabilir miyim?

I'll join you.

Size katılacağım.

Please join me.

Lütfen bana katıl.

- I will join the army.
- I'll join the army.

Orduya katılacağım.

To join his king.

izin verilmediğinden yakınıyor .

Won't you join me?

Bana katılmayacak mısın?

Come and join us.

Gelin ve bize katılın.

Can I join in?

- Katılabilir miyim?
- Ben katılabilir miyim?

Will you join me?

Bana katılır mısın?

You must join me.

Bana katılmalısın.

Can I join you?

Size katılabilir miyim?

Let's join the celebration.

Kutlamaya katılalım.

Join us, won't you?

Bize katılırsın, değil mi?

I will join you.

Sana katılacağım.

Can we join in?

Katılabilir miyiz?

Go join the others.

Git diğerlerine katıl.

I'll join you later.

Size daha sonra katılacağım.

May I join you?

- Size katılabilir miyim?
- Sana katılabilir miyim?

Will you join us?

Bize katılır mısınız?

I'll join you shortly.

Yakında sana katılacağım.

I will join it!

Buna katılacağım!

I can't join you.

Size katılamam.

Join us to eat.

Yemek için bize katılın.

Have Tom join us.

Tom bize katılsın.

Won't you join us?

Bize katılmayacak mısın?

You should join us.

Bize katılmalısın.

We'll join you later.

Daha sonra size katılacağız.

We'll join you shortly.

Kısa sürede size katılacağız.

Can Tom join you?

Tom sana katılabilir mi?

Go join your sisters.

Kız kardeşlerinize katılmaya gidin.

Let me join you.

Sana katilmama izin ver.

- You mind if I join you?
- Would you mind if I join you?
- Mind if I join you?

Size katılmamın bir sakıncası var mı?

- You mind if I join you?
- Do you mind if I join you?
- Would you mind if I join you?
- Mind if I join you?

Size katılmamın bir sakıncası var mı?

- Did you want to join us?
- Would you care to join us?

Bize katılmak ister misiniz?

- Anyone can join.
- Anybody can join.
- Anybody may participate.
- Anyone may participate.

Herkes katılabilir.

When you're good enough to join the team, we'll let you join.

Takıma katılmak için yeterince iyi olduğunda katılmana izin vereceğiz.

- Tom will join our team.
- Tom is going to join our team.

Tom takımımıza katılacak.

Won't you join our conversation?

Konuşmamıza katılmaz mısın?

He will join us later.

O daha sonra bize katılacak.

Where did you join them?

Onlara nerede katıldın?

I'd like to join you.

Size katılmak istiyorum.

Why don't you join us?

Niçin bize katılmıyorsun?

Why don't you join me?

Niçin bana katılmıyorsun?

I hope you'll join me.

Umarım bana katılırsın.

I hope you'll join us.

Bize katılacağını umuyorum.

I'll join you there later.

Ben size orada sonra katılacağım.

I'll join you all later.

Hepinize daha sonra katılacağım.

I want to join you.

- Size katılmak istiyorum.
- Sana katılmak istiyorum.

You should join our group.

- Grubumuza katılmalısın.
- Grubumuza katılmalısınız.

She will join us later.

O daha sonra bize katılacak.

Tom will join us later.

Tom daha sonra bize katılacak.

Maybe Tom can join us.

Belki Tom bize katılabilir.

Will you join our club?

Kulübe katılmaz mısın?

Care to join me, handsome?

Bana katılır mısın, yakışıklı?

Please come and join us.

Lütfen gelip bize katılın.

Why don't I join you?

Niçin size katılmıyorum?

Maybe I should join you.

Belki size katılmalıyım.

Ask Tom to join us.

Tom'un bize katılmasını iste.

Ask them to join us.

Onların bize katılmasını iste.

Ask him to join us.

- Onun bize katılmasını iste.
- Ondan bize katılmasını iste.

Ask her to join us.

Ondan bize katılmasını rica et.

Tom will join us shortly.

Tom kısa sürede bize katılacak.

You're welcome to join us.

Bize katılabilirsin.

You're welcome to join me.

Bana katılabilirsin.

I'll join you for dinner.

Akşam yemeği için size katılacağım.

"Can I join you?" "Sure."

- "Size katılabilir miyim?" "Elbette."
- "Size katılabilir miyim?" "Tabii."

We hope you'll join us.

Bize katılacağını umuyoruz.

Everyone is welcome to join.

Herkesin katılması bekleniyor.

Can you join the team?

Takıma katılabilirmisin?

Can we join the team?

Ekibe katılabilir miyiz

Can I join the team?

Takıma katılabilir miyim?

Sami helped Layla join ISIS.

Sami, Leyla'nın Deaş'a katılmasına yardım etti.

- I'm sorry that you can't join us.
- I'm sorry you can't join us.

Üzgünüm, bize katılamazsınız.

- I thought perhaps you'd join us.
- I thought that perhaps you'd join us.

Belki de bize katılacağını düşündüm.

- Tom has agreed to join our team.
- Tom agreed to join our team.

- Tom ekibimize katılmayı kabul etti.
- Tom takımımıza katılmayı kabul etti.

- Do you mind if we join you?
- Would you mind if we join you?

Size katılmamızın bir sakıncası var mı?

- Would you ask him to join us?
- Would you ask her to join us?

Onun bize katılmasını ister misin?

- If you can't beat them, join them.
- If you can't beat 'em, join 'em.

- Bükemediğin bileği öpmelisin.
- Eğer onları yenemiyorsan onlara katıl.

- Do you want to join my group?
- Would you like to join my group?

Grubuma katılmak ister misin?

Join the party. The water's great.

Partiye katılın. Su çok güzel.

I'll join you in the library.

Kütüphanede size katılacağım.

Will you and Randy join us?

Sen ve Randy bize katılır mısınız?

He's going to join our club.

O, bizim kulübümüze katılacak.

Will you join our baseball club?

Beyzbol kulübümüze katılır mısın?

Why not join us for lunch?

Neden öğle yemeği için bize katılmıyorsun?

She insisted that I join her.

Ona katılmam için ısrar etti.