Examples of using "Underestimated" in a sentence and their turkish translations:
Sen Tom'u küçümsedin.
Tom'u küçümsedim.
Tom, Mary'yi küçümsedi.
Tom beni küçümsedi.
Tom, Mary'yi küçümsedi.
- Sen bizi küçümsedin.
- Sen bizi hafife aldın.
- Sen onları küçümsedin.
- Sen onları hafife aldın.
- Sen beni küçümsedin.
- Sen beni hafife aldın.
- Sen onu küçümsedin.
- Sen onu hafife aldın.
- Sen onu küçümsedin.
- Sen onu hafife aldın.
- Sen bizi küçümsedin.
- Sen bizi hafife aldın.
- Sen onları küçümsedin.
- Sen onları hafife aldın.
- Sen beni küçümsedin.
- Sen beni hafife aldın.
- Sen onu küçümsedin.
- Sen onu hafife aldın.
- Sen onu küçümsedin.
- Sen onu hafife aldın.
- Onları küçümsedim.
- Onları hafife aldım.
- Onu küçümsedim.
- Onu hafife aldım.
- Onu küçümsedim.
- Onu hafife aldım.
Tom'u küçümsedin.
Seni hafife aldım.
Düşmanı hafife aldık.
Sen her zaman Tom'u küçümsedin.
Hepiniz Tom'u küçümsediniz.
Ben seni hafife aldım, Tom.
Tom'u hiç küçümsemedim.
- Siz hepiniz onları küçümsediniz.
- Siz hepiniz onları hafife aldınız.
- Siz hepiniz onu küçümsediniz.
- Siz hepiniz onu hafife aldınız.
- Siz hepiniz onu küçümsediniz.
- Siz hepiniz onu hafife aldınız.
- Tom rakibini hafife aldı.
- Tom rakibini küçümsedi.
Tom'un yeteneğini hafife almış olabiliriz.
- Onun yeteneklerini küçümsemiş olabiliriz.
- Onun yeteneğini hafife almış olabiliriz.
Rakibimin gücünü hafife almıştım.
Kendilerini kandırmak için gençlerin yeteneğini hafife aldım.
Kabilenin flood konusundaki kabiliyetleri hafife alınmamalı.
Almanya'da İtalyan Mafyası hafife alınan bir sorundur.
Ben onu yanlış anladım.
Tom kayganlığı küçümsedi ve hendeğe sürdü.
Ben onları yanlış anladım.