Translation of "Marie" in Turkish

Marie played.

Marie oynadı.

Marie sneezed.

Marie hapşırdı.

- Marie speaks German fluently
- Marie speaks fluent German.

Marie, akıcı bir Almanca konuşur.

Tom embraces Marie.

Tom Marie'yi kucaklıyor.

Marie gained weight.

Marie kilo aldı.

Marie wasn't thirsty.

Marie susamış değildi.

Marie was sneezing.

Marie hapşırıyordu.

Marie was ill.

Marie hastaydı.

Marie admitted defeat.

Marie yenilgiyi kabul etti.

Tom underestimated Marie.

Tom, Mary'yi küçümsedi.

Marie fed the fish.

Marie balığı besledi.

Marie can trust Tom.

Marie, Tom'a güvenebilir.

Marie had a cat.

Marie'nin bir kedisi vardı.

Marie accepted the gifts.

Marie hediyeleri kabul etti.

Marie is staying here.

Mary burada yaşıyor.

Marie speaks German fluently

Marie akıcı bir biçimde Almanca konuşur.

Marie massaged my shoulders.

Marie omuzlarıma masaj yaptı.

Marie bought several breads.

Marie birkaç ekmek satın aldı.

Marie was moving forward.

- Marie ileriye doğru hareket ediyordu.
- Marie ilerliyordu.

Marie is not ready.

Marie hazır değil.

Yesterday I met Marie.

Dün Mary ile buluştum.

Tom wants to marry Marie.

Tom, Marie ile evlenmek istiyor.

Tom broke up with Marie.

Tom Marie ile ilişkiyi bitirdi.

Marie is a naive student.

Marie saf bir öğrenci.

Marie has lost her umbrella.

Marie şemsiyesini kaybetti.

Marie took the wrong train.

Marie yanlış trene bindi.

You've spent time with Marie.

Sen Marie'yle zaman geçirdin.

Marie prepared her own meal.

Marie kendi yemeğini hazırladı.

Queen Marie Antoinette was guillotined.

Kraliçe Marie Antoinette giyotinle edildi.

Marie is my best friend.

Marie benim en iyi arkadaşımdır.

Marie invited them to dinner.

Marie onları akşam yemeğine davet etti.

Tom didn't agree with Marie.

Tom, Marie'yle aynı düşüncede değildi.

Marie didn't like that game.

Marie o oyunu sevmedi.

Jane spent some time with Marie.

Jane, Marie ile biraz zaman geçirdi.

Marie, Mary and Maria are friends.

Marie, Mary ve Maria arkadaşlar.

Tom thanked Marie for her gift.

Tom hediyesi için Marie'ye teşekkür etti.

Marie believes in life before death.

Marie ölümden önceki hayata inanmaktadır.

Like Marie Watt's totem pole of blankets.

Örneğin, Marie Watt'ın ''Battaniyeden Totem Direği''

It was Marie Curie who discovered radium.

Radyumu keşfeden Marie Curie idi.

Karima asked Marie where the dog was.

- Karima Marie'ye köpeğin nerede olduğunu sordu.
- Kerime, Meryem'e köpeğin nerede olduğunu sordu.

Marie-France and Joël are good friends.

Marie-France ve Joël iyi arkadaşlar.

I've just seen Marie at the park.

Ben sadece parkta Marie'yi gördüm.

Marie admitted that she was a prostitute.

Marie bir fahişe olduğunu itiraf etti.

Tom is a good friend of Marie.

Tom, Marie'nin iyi bir arkadaşıdır.

Marie reluctantly takes another piece of cake.

Marie isteksizce bir parça daha kek alır.

Marie told me that she enjoyed the drive.

Marie bana araba sürmeyi sevdiğini söyledi.

Marie panicked – a suspicious guy was following her.

Marie panikledi - şüpheli bir adam onu ​​takip ediyordu.

Could you tell Tom that Marie called him?

Tom'a Mary'nin aradığını söyler misin?

Thomas and Marie are entirely renovating their home.

Thomas ve Marie evlerini tümüyle restore ediyorlar.

In fact, Marie Curie is Polish, not French.

Aslında Marie Curie Fransız değil, Polonyalıdır.

Marie jumped from the window into the river.

Marie pencereden nehre atladı.

Marie helped her mother decorate the Christmas tree.

Marie, annesinin Noel ağacını süslemesine yardımcı oldu.

Marie doesn't remember having turned the light off.

Mary ışıkları söndürdüğünü hatırlamıyor.

Marie accused him of having stolen the bike.

Marie onu bisiklet çalmakla suçladı.

Marie was the only girl wearing a skirt.

Marie etek giyen tek kızdı.

Marie will show you how to catch a fish.

Marie sana nasıl balık tutacağını gösterecek.

So, inspired by Marie Curie and my local science museum,

Bu yüzden, Marie Curie ile yerel bilim müzesinden ilham alarak

- Mary is helping her mother.
- Marie is helping his mother.

Marie annesine yardım ediyor.

- Tom broke up with Mary.
- Tom broke up with Marie.

Tom, Mary ile ilişkisini bitirdi.

Marie blushed exceedingly, lowered her head, and made no reply.

Marie aşırı derecede kızardı, başını indirdi ve hiç karşılık vermedi.

They say that Marie Antoinette was responsible for the French Revolution.

Onlar Fransız devriminden Marie Antoinette'in sorumlu olduğunu söylüyor.

Marie came to West Germany when she was five years old.

Marie beş yaşındayken Batı Almanya'ya geldi.

- Mary was the only girl wearing a skirt.
- Marie was the only girl wearing a skirt.
- Marie was the only girl to wear a skirt.

Marie bir etek giyen tek kızdı.

For dessert, Marie had made her chocolate cake and a fruit salad.

Tatlı için, Marie çikolatalı pasta ve bir meyve salatasını yapmıştı.

Tom suggests to Marie that he goes shopping while she watches the children.

Tom Marie'ye o çocuklara bakarken alışverişe gitmeyi öneriyor.

Even though Tom and Marie are twins, they don't look very much alike.

Tom ve Marie ikiz olmalarına rağmen birbirlerine pek benzemiyorlar.

- Mary helped her mother decorate the Christmas tree.
- Marie helped her mother decorate the Christmas tree.

Mary Noel ağacını süslemek için annesine yardım etti.

- My name is Mary, what's yours?
- My name is Marie. What's yours?
- My name is Mary. What's yours?

Benim adım Mary, seninki ne?

- Tom wants to know if you've heard from Mary.
- Tom wants to know if you have heard from Marie.
- Tom wants to know if you have heard Marie's news.

Tom Mary'den haber alıp almadığını bilmek istiyor.