Translation of "Marriages" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Marriages" in a sentence and their turkish translations:

Generally, marriages are arranged

Genelde evlilikler görücü usulü

3 marriages in total

3 evlilik yapıyor toplamda

Some marriages don't last.

Bazı evlilikler yürümüyor.

Marriages are made in heaven.

Evlilikler cennette yapılır.

Tom had three failed marriages.

Tom'un üç başarısız evliliği vardı.

What percentage of marriages end in divorce?

Evliliklerin yüzde kaçı boşanmayla sona erer?

What do you think of arranged marriages?

Anlaşmalı evlilikler hakkında ne düşünüyorsunuz?

- It is surprising how many unhappy marriages there are.
- It's surprising how many unhappy marriages there are.

Kaç tane mutsuz evliliğin olması şaşırtıcıdır.

I'd seen people give up on their marriages,

İsteklerine ulaşacaklarına inanmadıkları için

Marriages are made in heaven and consummated on earth.

Evlilikler cennette yapılır ve yeryüzünde tüketilir.

Most people have ups and downs in their marriages.

Çoğu insanın kendi evliliklerinde inişleri ve çıkışları vardır.

About three out of every four marriages end in divorce.

Yaklaşık olarak her dört evlilikten üçü boşanmayla sonuçlanmaktadır.

Compared with those in America, Japanese marriages rarely end in divorce.

Amerika'dakilere nazaran japon evlilikleri çok nadir biter.

Layla was an independent woman with 3 disastrous marriages behind her.

Leyla, arkasında 3 tane felaket evliliği olan bağımsız bir kadındı.

I think the number of common-law marriages is on the rise.

- Nikahsız evliliklerin sayısının arttığını düşünüyorum.
- Bence örf ve adetlere göre olan evliliklerin sayısı artıyor.

Revealed that the total number of common-law marriages among school and university

, diğer yandan Mısır toplumunda dolaşan, geleneksel evlilikler,

marriages that bind between the sexes. What is this marriage? What is his story?

listesine katılıyor Bu evlilik nedir? Onun hikayesi nedir?

I've already gone through several marriages, but none of them gave me the happiness I deserve.

Daha önce birkaç evlilik yaptım ama hiçbiri bana hak ettiğim mutluluğu vermedi.