Examples of using "Nonsense" in a sentence and their turkish translations:
- Mantıksız!
- Delinin zoruna bak!
- Saçma!
- Saçma.
- Bu saçmalığın dik alası.
- Saçmalığın daniskası.
Saçmalama!
Bu saf saçmalık.
Saçmalamayı bırak.
- Bu saçmalığın dik alası.
- Saçmalığın daniskası.
Saçmalama!
- Bu saçma.
- Bu saçmalık.
Ne saçma!
Bu saçmalıktan başka bir şey değil.
bu saçmalık.
Bu saçmalığı durdurun!
- Ne deli saçması.
- Bu ne saçmalık.
Bu saçmalık.
- Bu saçmalıktan vazgeç.
- Bu saçmalığı kes.
Bu mutlak saçmalık.
O tam bir saçmalık.
Sen saçmalıyorsun.
Saçmalamayı kes.
Onun hepsi saçma.
Bu sadece saçmalık.
Kes şu saçmalığı.
Saçma konuşuyorum.
Bu saf saçmalık.
Saçmalığı durdurun!
Saçmalık yazıyorum.
- Saçmalama!
- Boş konuşma.
Gibi saçmalıklar var. Ya bırakın artık bu saçmalıkları.
Tom'un açıklaması tamamen saçma.
Bu tamamen bir saçmalık...
Saçma salak konuşma!
Bu tamamen saçmalık.
O saçma sapan konuşuyordu.
Tom anlamsız konuşuyordu.
Bu tamamen saçma.
Bu saçmalık nedir?
Bu saçma olur.
Bu saçmalığı bitirelim.
Lütfen bu saçmalığı durdurun.
Ben bunun saçma olduğunu düşünüyorum.
Bu tamamen saçma.
Bu saçmalığa inanma!
Ona uğraşmak anlamsız.
Boş konuşuyorsun, arkadaşım.
Bu tartışma deli saçması.
Bunun saçma olduğunu biliyorsun.
O adam bazen saçma konuşur.
Hep böyle bir saçmalık yaparsın.
Onun söylediği saçma.
Böyle bir saçmalığı sana kim söyledi?
Bence onun hepsi saçma.
Sana bu saçmalığı kim söyledi?
Saçmalamayı kes, lütfen?
Ne aptallık!
Dediğin şey tamamen saçmalıktır.
Söylediğin tam bir saçma.
O ne tür bir saçmalık?
Ne tür bir saçmalık bu?
Saçma konuşuyorsun, arkadaşım.
Şimdi ne saçma konuşuyorsun?
Saçmalıklarından usandım.
Nasıl böyle bir saçmalığı söyleyebilirsin?
teklif ettiğin şey tamamen deli saçması!
Dediği tamamen anlamsız.
Bu saçmalıkla baş edemiyorum.
Hangi saçmalıktan bahsediyorsun?
Bana o saçmalığa gerçekten inandığını söyleme.
saçmalıyorsun dünya tabikide yuvarlak
gereken bir de bu saçmalık var.
Saçmalıklarından bıktım.
İyice saçmalamaya başladım.
Bu saçmalığa ayıracak zamanım yok.
- Lütfen bu saçmalığa bir nokta koy.
- Lütfen bu saçmalığa bir son ver.
- Onu dinleme, o saçma sapan konuşuyor.
- Ona kulak asma; boş konuşuyor.
Onun sorunla ilgili açıklaması saçmaydı.
Neden bana bu saçmalıktan bahsediyorsun.
O saçmalığı duymaktan bıktım.
-Senin gibiler de boş konuşuyor. -Ben...
bu ekvator dediğimiz saçmalığı işaretledim
Onlar böyle saçmalıklara inanmak için deli olmalılar
Aslında o saçmalığa inanmıyorsun, değil mi?
- Bu saçmalığa yeterince katlanmadık mı?
- Bu saçmalıktan usanmadık mı artık?
Ne tür saçmalıktan bahsediyorsun?
Bu tamamen saçmalık.
O saçmalığa gerçekten inanmıyorsun, değil mi?
Bana onun gerçekten o saçmalığa inandığını söyleme.
Bana onun o saçmalığa gerçekten inandığını söyleme.
Bana onların o saçmalığa gerçekten inandıklarını söyleme.
O gerçekten o saçmalığa inanmıyor, değil mi?
Onlar o saçmalığa gerçekten inanmıyorlar, değil mi?
O, o saçmalığa gerçekten inanmıyor, değil mi?
Tom o saçmalığa gerçekten inanmıyor, değil mi?
Bana bu saçmalığa gerçekten inandığını söyleme.
saçma sapan kendine şeyh şıh hoca imam dedirten
saçma sapan görselliği sıfır bir film yaparız diye düşünüyorum