Examples of using "Wreck" in a sentence and their turkish translations:
Ben mahvoldum.
Onu mahvedelim.
O mahvoldu.
Ben tam bir enkazım.
Sen tam bir harabesin.
Senin sinirlerin bozulmuş.
O çok fazla gergin.
Sinirim bozuldu.
Tom harap durumda.
Tom harap durumdaydı.
Bu da ülkemi enkaza çevirir.
Bir çok gemiyi...
Hayatım bir enkazdı.
Tom oldukça sinirli.
Tom'un evi bir enkaz.
Sami duygusal bir enkazdı.
beni mahvediyordu.
Tom çok sinirli gibi görünüyor.
Tren kazasında on üç kişi hayatını kaybetti.
Otobanda bir enkaz vardı.
O, Titanik'in enkazını tanıttı.
Tom tren kazasında yaralanmadı.
Tren kazasında yaralanmamıştı.
Tren kazasında yara almadı.
O, bunun Titaniğin enkazı olduğunu doğruladı.
Evet, kesinlikle uçak enkazına benziyor.
Tren kazasında on üç kişi öldü.
Kasırgadan sonra, evleri bir harabeydi.
Ama uçak enkazı olup olmadığını söylemek zor.
Dalgıçlar deniz yatağında bir enkaz buldu.
Tren kazasında yüz kişi yaralandı.
Biz geldiğimizden beri Tom'un sinirleri bozuldu.
Sürekli oyunlar oynarsan görme yeteneğine zarar vereceksin.
Ertesi gün geminin enkazı kıyıda hulundu.
Bir hostes enkazdan kurtarıldı.
Medeniyetin temel kazanımları, yalnızca ortaya çıkan toplumları yıkıp bitiren süreçlerden ibarettir.