Examples of using "Court" in a sentence and their turkish translations:
mahkeme görevlisini aşağılamış
Mahkemede görüşürüz.
Tom mahkemede.
- Sami mahkemede ifade verdi.
- Sami mahkemede tanıklık yaptı.
Tom askeri mahkemede olmalıydı.
Mahkemeye çıkarıldı,
Mahkeme onu suçlu buldu.
Onu mahkemeye götürelim.
Mahkemede görüşürüz.
Mahkeme ertelendi.
Mahkeme, temyizi reddetti.
Tom bugün mahkemeye çıktı.
- Fadıl bir mahkeme celbi aldı.
- Fadıl bir mahkeme çağrısı aldı.
- Leyla'nın ifadesi mahkemeyi şok etti.
- Leyla'nın tanıklığı mahkemeyi şaşırttı.
Sami, Leyla'yı mahkemeye getirdi.
mahkemelerin yanlı tutumu ve cezada eşitsizlik var,
tasvir eden bir folklor şiiri
Konu mahkemeye taşındı.
Benimle alay edildi.
Mahkeme onu ölüme mahkum etti.
Mahkeme stenografı bir hata yaptı.
Biz restoran alanında yemek yedik.
Tom mahkeme tarafından temize çıkarıldı.
Bütün gün mahkemede bulundum.
Fadıl mahkeme tarihini bekliyordu.
Mahkeme sanığı masum ilan etti.
Leyla'nın çelişkili ifadesi mahkemeyi şaşırttı.
Top, Leyla'nın mahkemesinde.
Top, Tom'un mahkemesinde.
- Top sende.
- Top sizde.
Tom pazartesi günü mahkemedeydi.
Sami ve Leyla mahkemeye gittiler.
Tom pazartesi günü mahkemeye çıktı.
Tenis kortuna gidiyor musun?
Ama Yüksek Mahkemenin hakimleri sizi sevmiyor.
Bu yüzden mahkemede sade bir İngilizceyle konuşurum.
Davout shunned court, as he always had.
Bay White onun için mahkemeye çıktı.
Tekrarlanan suçları onu mahkemeye getirdi.
Davayı mahkemeye sundular.
Mahkemeye çağrıldı.
Tom mahkemeye çıkmaya çağrıldı.
Mahkeme oturumu üç saat sürdü.
Yeni saray soytarısıyla tanıştın mı?
Anayasa Mahkemesi, önceki kararını bozdu.
Dava mahkemeye başvurmadan halledildi.
Tom topu sahaya sürdü.
Bu civarda bir tenis kortu var mı?
Onlar mahkemeye aynı tanığı çağırdılar.
Tom yarın mahkemeye gitmek zorunda.
Fadıl ertesi hafta mahkemeye gitti.
Tom pazartesi günü mahkemeye gelmeli.
- Tom bir kanguru mahkemesinde yargılandı.
- Tom bir düzmece mahkemede yargılandı.
Mahkeme ona para cezasını ödemesini emretti.
ve mahkeme Gordon'ın hükmünü onayladı.
Bir federal mahkeme tarafından nihayet anayasaya aykırı bulunduğunda
Mahkemeye katılanlarla hakimin konuşma şekli ile başlar.
Birileri tenis kortunda tenis oynuyordu.
O konuda Anayasa Mahkemesi tarafından karar verildi.
O şimdi kortta tenis oynuyor.
Mahkeme onu para çalmaktan suçlu buldu.
Davalı bir üst mahkemeye itiraz edecek.
Tenis kortu yanında bir çeşme var.
Bu Tom Jackson, mahkemen avukat tayin etti.
O, görevden kaçtığı için askeri mahkemede yargılandı.
Allah bu devleti ve bu onurlu mahkemeyi korusun.
O askeri mahkemeye verildi ve ölüm cezasına çarptırıldı.
Yüksek mahkeme yargıçları kanunları yorumlarlar.
Bir yargıtay üyesiydi.
Askerler cinayet için mahkemede yargılandılar.
Sami mahkemeye Leyla'nın tehdit mesajlarını sundu.
Tenis kortunda giydiğim tütü,
müvekillerin yüzde 99'u mahkemeye geri dönüyorlar,
Mahkemeye katılanların süreci anlamaları oldukça önemlidir,
ve Mahkeme Yenilik Merkezi ve New Jersey yargı sistemiyle
O, mahkemede yargıç ve jüri önünde durdu.
2.30'da mahkemede olmak zorundayım.
Tom'un 20 ekimde mahkemede olması planlanmıştı.
O, mahkemedeki suçlamalara itiraz etmemeye karar verdi.
Mahkeme onu cinayet suçlamasından beraat ettirmiştir.
İki adam askeri mahkeme tarafından yargılandı.
- Bu otelde tenis kortu var mı?
- Bu otelde, bir tenis kortunuz var mı?
Arkadaşlarım dava sırasında yanımda durdu.
Mahkeme onu suçlu buldu ve onun vurulmasını emretti.
Yargıtay yasanın yasa dışı olduğuna karar verdi.
Elçilik, yargıtayın yanında yer almaktadır.
Sami mahkemenin kararını kabul etmeyi reddetti.
Kral VIII. Henry, Londra'dan çok uzak olmayan Thames Nehri üzerindeki sarayı Hampton Court'ta bir tenis kortuna sahipti.
Öncelikle, adliye güvenliğinden geçerken yapılan aramadan bunalıyorlar.
Mahkeme, kişinin toplumla ilişkisini yenilemesine yarar.
Tenis oynayalım. 10.30 için bir kort ayırttım.
Polis Mary'nin mahkeme salonuna girmesine izin vermeyi reddetti.
Sen hiç mahkeme davasında tanık oldun mu?
Mahkeme adamı öldürücü iğneyle ölüme mahkûm etti.
Söylediğin her şey mahkemede aleyhine delil olarak kullanılabilir.