Translation of "Swiss" in Turkish

0.019 sec.

Examples of using "Swiss" in a sentence and their turkish translations:

- He's Swiss.
- He is Swiss.

O İsviçrelidir.

- I'm not Swiss.
- I am not Swiss.

- Ben İsviçreli değilim.
- İsviçreli değilim.

He is Swiss born.

O İsviçre doğumludur.

Tom likes Swiss cheese.

Tom İsviçre peynirini sever.

My friend is Swiss.

Arkadaşım İsviçreli.

Swiss banks are very secretive.

İsviçre bankaları çok gizli.

The Swiss are not Swedes.

İsviçreliler İsveçli değillerdir.

The Swiss Franc is soaring.

İsviçre Frangı hızla yükseliyor.

Can you make Swiss cheese?

İsviçre peyniri yapabilir misin?

Tom has a Swiss bank account.

Tom'un İsviçre banka hesabı var.

The Swiss Guards protect the pope.

Papayı İsviçreli Muhafızlar korur.

Shall we speak Swiss German together?

Birlikte İsviçre Almancası konuşalım mı?

Swiss chocolate really melts in your mouth.

İsviçre çikolatası ağzınızda gerçekten erir.

How much does your Swiss watch cost?

Senin İsviçre saatin ne kadar?

The Swiss keyboard contains no sharp S.

İsviçre klavyesi scharfes s içermez.

Tom ate one slice of Swiss cheese.

Tom bir dilim İsviçre peyniri yedi.

I'm not a Liechtensteiner, but a Swiss.

Ben Liechtensteinlı değilim ancak İsviçreliyim.

There's more than one kind of Swiss cheese.

Birden fazla türde İsviçre peyniri vardır.

Most Swiss citizens speak two or three languages.

Çoğu İsviçre vatandaşı iki ya da üç dil konuşur.

The Swiss consume a large amount of beer.

İsviçre çok miktarda bira tüketiyor.

Right now, I'm flying over the spectacular Swiss Alps!

Şu anda muhteşem İsviçre Alpleri'nin üzerinde uçuyorum!

[Bear] Right now, I'm flying over the Swiss Alps.

Şu anda İsviçre Alpleri'nin üzerinde uçuyorum.

The letter ß does not exist on a Swiss keyboard.

ß harfi İsviçre klavyesinde yok.

The majority of the Swiss can speak three or four languages.

- İsviçrelilerin çoğunluğu üç ya da dört dil konuşabilir.
- İsviçrelilerin çoğunluğu üç ya da dört dil konuşabilmektedir.

Swiss chard is rich in vitamins, minerals, protein, and dietary fibre.

Pazı, vitaminler, mineraller, protein ve diyet lifi açısından zengindir.

The Elbphilharmonie was designed by the Swiss firm Herzog & de Meuron.

Elbifilharmonie, İsviçre firması Herzog & de Meuron tarafından tasarlandı.

No place in the world is as beautiful as the Swiss Alps.

Dünyadaki hiçbir yer İsviçre Alpleri kadar güzel değil.

He was accompanied by Colonel Henri Jomini, a Swiss officer and military theorist.

İsviçreli bir subay ve askeri teorisyen olan Albay Henri Jomini ona eşlik etti.

As well as the Swiss Confederacy, the Duchy of Savoy, Poland, and Moldova.

İsviçre Konfederasyonu, Savoie Dükalığı, Polonya ve Moldova'dan şövalyeler de katıldı.

- The Swiss were neutral in the war.
- Switzerland was neutral in the war.

İsviçre savaşta tarafsızdı.

It's rumored that he has a lot of money stashed away in a Swiss bank account.

Onun bir İsviçre banka hesabında gizlenmiş çok fazla parası olduğu söyleniyor.

An Englishman, a Scotsman, an Irishman, a Welshman, a Gurkha, a Latvian, a Turk, an Aussie, a German, an American, an Egyptian, a Japanese, a Mexican, a Spaniard, a Russian, a Pole, a Lithuanian, a Jordanian, a Kiwi, a Swede, a Finn, an Israeli, a Romanian, a Bulgarian, a Serb, a Swiss, a Greek, a Singaporean, an Italian, a Norwegian, an Argentinian, a Libyan and a South African went to a night club. The bouncer said: "Sorry, I can't let you in without a Thai."

Bir İngiliz, İskoç, İrlandalı, Galli, Gurka, Leton, Türk, Avustralyalı, Alman, Amerikalı, Mısırlı, Japon, Meksikalı, İspanyol, Rus, Leh, Litvan, Ürdünlü, Yeni Zelandalı, İsveçli, Fin, İsrailli, Rumen, Bulgar, Sırp, İsviçreli, Yunan, Singapurlu, İtalyan, Norveçli, Arjantinli, Libyalı ve Güney Afrikalı bir gece kulübüne gitmişler. Kulüp fedaisi de “Üzgünüm, bir Taylandlı olmadan içeri girmenize izin veremem.” demiş.