Translation of "Sudden" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Sudden" in a sentence and their turkish translations:

Heart syndromes, including sudden death,

Ani ölüm de dahil kalp sendromları

He felt a sudden pain.

O, ani bir ağrı hissetti.

The sudden noise frightened her.

Ani ses onu korkuttu.

Your sudden appearance surprised me.

Senin aniden ortaya çıkman beni şaşırttı.

It was a little sudden.

O biraz aniydi.

Don't make any sudden moves.

Ani hareketler yapmayın.

It was all very sudden.

Her şey çok aniydi.

- I was surprised at her sudden visit.
- I was surprised by her sudden visit.

Onun ani ziyareti beni şaşırttı.

- I was surprised at his sudden appearance.
- I was surprised by his sudden appearance.

Aniden ortaya çıkmasına şaşırdım.

All of a sudden, Uruguay and

Birdenbire, Uruguay ve Arjantin

Bill dealt Tom a sudden blow.

Bill Tom'a aniden vurdu.

Her sudden departure surprised us all.

Onun ani ayrılışı hepimizi şaşırttı.

The sudden noise scattered the birds.

Ani ses kuşları dağıttı.

His sudden death was a tragedy.

Onun ani ölümü bir trajedi idi.

People regretted his sudden death deeply.

İnsanlar onun ani ölümüne derinden üzüldüler.

Your sudden appearance has surprised me.

Senin aniden ortaya çıkışın beni şaşırttı.

I wouldn't make any sudden moves.

Ben hiç ani manevra yapmazdım.

His sudden appearance surprised us all.

Onun aniden ortaya çıkması hepimizi şaşırttı.

The company couldn't cope with sudden changes.

Şirket ani değişiklerle başa çıkamadı.

I was numbed by her sudden death.

Onun ani ölümüyle donakaldım.

His sudden illness deterred us from traveling.

Onun ani hastalığı bizi seyahatten alıkoydu.

All of a sudden, she spoke out.

Birdenbire, o konuştu.

All of a sudden it started raining.

Aniden yağmur yağmaya başladı.

The accident happened all of a sudden.

Aniden kaza oldu.

All of a sudden, it began raining.

Aniden yağmur yağmaya başladı.

A sudden illness ruined our vacation plans.

Aniden ortaya çıkan bir hastalık, tatil planlarımızı mahvetti.

She kissed me all of a sudden.

O aniden beni öptü.

Say something. Your sudden silence troubles me.

Bir şey söyle. Ani sessizliğin beni rahatsız ediyor.

This is kind of sudden, isn't it?

Bu biraz ani, değil mi?

There's been a sudden change of plans.

Ani bir plan değişikliği oldu.

All of a sudden they stopped talking.

Aniden onlar konuşmayı kestiler.

The disease began all of a sudden.

Hastalık aniden başladı.

All of a sudden, it became cloudy.

Birdenbire, hava bulutlandı.

There was a sudden change of plan.

Ani bir plan değişikliği vardı.

I strive not to make sudden movements.

Ani hareketler yapmamaya gayret ediyorum.

Well, we seem to develop sudden-onset amnesia,

aniden hafıza kaybı yaşıyor gibiyiz.

All of a sudden, this isn't theory anymore.

Bu artık bir teori olmaktan çıkmıştı.

Sudden volleys of Mamluk arrows opened the engagement.

Aniden gelen Memlük okları savaşı başlatmıştı.

Sigismund, bewildered by the sudden decision to advance,

Bu ani ilerleme kararıyla tamamen kafası karışan Sigismund,

A sudden illness prevented him from going there.

Ani bir hastalık oraya gitmesini engelledi.

There was a sudden change in her tone.

Onun sesinde ani bir değişiklik vardı.

All of a sudden the sky became overcast.

Gökyüzü aniden bulutlandı.

Her sudden arrival prevented him from going out.

Onun ani gelişi onun dışarı çıkmasını engelledi.

All of a sudden, the lights went on.

Birdenbire ışıklar yandı.

There was a sudden change in the weather.

Hava birden değişti.

All of a sudden, he proposed to me.

Aniden, bana evlenme teklif etti.

All of a sudden, a dog began barking.

Birdenbire bir köpek havlamaya başladı.

All of a sudden, she began to laugh.

Aniden, o gülmeye başladı.

All of a sudden the sky became dark.

Birdenbire gökyüzü karardı.

I felt a sudden pain in my side.

Yan tarafımda ani bir ağrı hissettim.

We were quite shocked by her sudden death.

Biz onun ani ölümünden oldukça sarsıldık.

There was a sudden change in the situation.

Durumda ani bir değişiklik vardı.

The sudden death of his brother surprised them.

Erkek kardeşinin ani ölümü onları şaşırttı.

Things took a sudden turn for the worse.

İşler aniden kötüye gitmeye başladı.

- All at once, he spoke out.
- All of a sudden, she spoke out.
- All of a sudden, he spoke out.

Birdenbire, o konuştu.

A sudden illness forced her to cancel her appointment.

Ani bir hastalık onu randevusunu iptal etmeye zorladı.

All of a sudden, the fire alarm went off.

Birdenbire yangın alarmı çalmaya başladı.

All of a sudden, the clerk lost his temper.

Aniden, katip öfkeden kendini kaybetti.

He felt a sudden urge to write a novel.

Bir roman yazmak için ani bir dürtü hissetti.

All of a sudden, the door slammed behind Tom.

Ansızın kapı Tom'un arkasından çarptı.

Small showers last long, but sudden storms are short.

Küçük sağanaklar uzun sürer ama ani fırtınalar kısadır.

After Grandma's sudden death, Grandpa began to age rapidly.

Babaannenin ani ölümünden sonra, büyükbaba hızla yaşlanmaya başladı.

We were surprised by a sudden increase in imports.

İthalatın ani yükselişine şaşırdık.

After the incident, our relationship underwent a sudden change.

Olaydan sonra ilişkimiz ani bir değişim geçirdi.

All of a sudden, Mary and I were alone.

Aniden, Mary ve ben yalnızdık.

All of a sudden, my mother began to sing.

Aniden annem şarkı söylemeye başladı.

Tom felt a sudden urge to leave the room.

Tom ani bir odayı terk etme dürtüsü hissetti.

Why are you so interested all of a sudden?

Neden aniden bu kadar ilgileniyorsun?

He gave up traveling abroad because of his sudden illness.

O ani hastalığı nedeniyle yurt dışına seyahat etmekten vazgeçti.

All of a sudden, the barn went up in flames.

- Birdenbire ahır tamamen yandı.
- Birdenbire ahır yanıp kül oldu.

All of a sudden, I realized I must learn Polish.

Birden Lehçe öğrenmem gerektiğini hissettim.

I was surprised at the news of his sudden death.

Onun ani ölüm haberine şaşırdım.

What made you change your mind all of a sudden?

Ansızın fikrini ne değiştirdi?

There was a sudden drop in the temperature last night.

Dün gece sıcaklıkta ani bir düşüş oldu.

He was surprised by the sudden appearance of his friend.

Arkadaşının aniden ortaya çıkmasına şaşırdı.

On a sudden impulse, I returned to my home town.

Ani bir dürtü üzerine, memleketime geri döndüm.

I became quite astonished by his sudden change of mood.

Ben onun ani ruh hali değişikliğine oldukça şaşırdım.

We're very close, and she disappeared all of a sudden.

Biz çok yakındık ve o aniden kayboldu.

- All of a sudden, it began raining.
- Suddenly, it began to rain.
- All of a sudden it started raining.
- It suddenly started raining.

Aniden yağmur yağmaya başladı.

All of a sudden, many European companies started investing in Turkey.

Hızlıca bir sürü Avrupalı şirket Türkiye'ye yatırım yapmaya başladı

All of a sudden, three dogs appeared in front of us.

Birdenbire önümüzde üç köpek çıktı.

We were greatly surprised at the news of his sudden death.

Biz onun ani ölüm haberine büyük ölçüde şaşırdık.

It is difficult to adapt oneself to sudden changes of temperature.

Kendini sıcaklığın ani değişimlerine göre ayarlamak zordur.

Linda was called back from college by her father's sudden illness.

Linda, babasının ani hastalığı yüzünden üniversiteden geri çağrıldı.

I was very much surprised by her sudden change of mind.

Onun ani akıl değişikliğine çok şaşırdım.

I was quite upset at the sudden change in the plan.

Ben plandaki ani değişikliğe oldukça üzülmüştüm.

It's not unusual that entire galaxies disappear all of a sudden.

Tüm galaksilerin aniden ortadan kaybolması alışılmadık değil.

The oil made the floor slippery and caused his sudden fall.

Yağ, zemini kayganlaştırdı ve onun aniden düşüşüne neden oldu.

Then all of a sudden a good idea came to me.

Ve aniden aklıma güzel bir fikir geldi.

I don't know what the reason is for his sudden success.

Onun bu ani başarısının sırrını bilmiyorum.

All of a sudden the ball seemed to go in slow motion,

Top aniden ağır çekimde göründü

This would certainly explain the sudden collapse of morale amongst Himilco’s men.

Bu kesinlikle Himilco'nun adamları arasında ki ani moral çöküşünü açıklıyor

When he entered the building, he was frightened by a sudden cry.

O, binaya girdiğinde, ani bir çığlık sesiyle korkutuldu.

Linda was called back from college because of her father's sudden illness.

Linda babasının ani hastalığı yüzünden üniversiteden geri çağrıldı.

I felt a sharp pain in my stomach all of a sudden.

Aniden midemde keskin bir ağrı hissettim.

- All of a sudden, it began raining.
- Suddenly it began to rain.

Aniden yağmur yağmaya başladı.

All of a sudden, a fire broke out in the department store.

Aniden mağazada bir yangın çıktı.