Examples of using "Studio" in a sentence and their turkish translations:
bir animasyon stüdyosu satın alıyor
Biz stüdyoya gidemeyiz.
küçük bir stüdyoyduk.
O bir dans stüdyosu çalıştırıyor.
- Tom'un stüdyosu terebentin kokuyor.
- Tom'un stüdyo dairesi terebentin kokuyor.
- Tom'un stüdyosu terebentin gibi kokuyor.
Tom kendi dans stüdyosunu açtı.
Tom stüdyoya geri döndü.
Tom küçük bir stüdyo dairede yaşıyor.
Keşke kendi stüdyom olsa.
Gösteri stüdyo 4'te kaydedilmektedir.
Atölyesinde yüzlerce kitap var.
Bizim stüdyo hâlâ Park Caddesi üzerinde yer almaktadır.
İşte o filmlerin çıktığı stüdyo
Gece stüdyomdaki ışığı açmam.
Bodrumumuzu ses geçirmez hale getirdik ve onu bir kayıt stüdyosu olarak kullanıyoruz.
Tom tam zamanlı stüdyo müzisyeni olmak için öğretmenlik mesleğini bıraktı.
Bir stüdyo müzisyeni olmak için hazırlıksız okumada iyi olmak zorunda mısın?
ve sonra bu siyah ceketten bir renk eşleşmesi, Londra yakınlarındaki bir stüdyoya
Nasıl yani? Ay'a gidilmemiş de bunların tamamı bir stüdyoda mı çekilmişti?
Esas olarak bir stüdyo müzisyeni olarak çalışsam da, fazladan para kazanmak için biraz sokak çalgıcılığı yaparım.