Examples of using "Yelling" in a sentence and their turkish translations:
Bağırmayı kes!
Bağırmayı bırak.
Tom bağırıyor.
Bağırmayı kes.
- Kim bağırıyor?
- Bağıran kim?
Tom bağırmaya devam etti.
Tom bağırmaya devam etti.
Bağırmıyordum.
Bağırmıyorum.
- Lütfen bağırmayı kes.
- Lütfen bağırmayı bırak.
Tom bağırmaya başladı.
Tom bağırdığını duydu.
Bağırmaya devam ettim.
Leyla bağırıyordu.
Layla bağırmaya başladı.
Sami bağırıyordu.
Sami bağırmaya devam etti.
Bağırmaya devam ettim.
Tom sadece bağırmaya devam etti.
Tom bana bağırıyordu, Mary'ye değil.
Bana bağırmayı kes.
Tom sadece bağırmaya devam etti.
Bağırmayı kes!
Bağırmayı durdurabilir misin?
Tom Mary'nin seslendiğini duydu.
Niye bağırıyorsun?
Bağırmak tamamen gereksizdir.
Sadece bağırmaya devam ettim.
Tom birilerinin bağırdığını duyduğunu söyledi.
Bağırmayı kes, senden rica ediyorum.
Tom bağırıyor.
Tüm erkekler bağırıyorlardı.
Siz ne hakkında bağırıyorsunuz?
Kulağıma bağırmayı bırak.
Tom yardım için bağırmaya başladı.
Bağırmayı bırak. Başım ağrıyor.
Tom Mary'ye bağırmaya başladı.
Birçok çocuk can sıkıcı bir şekilde bağırıyor.
Tom'un bağırdığını duyabildim.
Dan çığlık atıp bağırıyordu.
Kalabalık hâlâ bağırıyor.
Komşular bağırma duyduklarını söyledi.
Tom çığlık atıyordu ve bağırıyordu.
Yardım için bağırıyorlardı.
Tom, Mary'ye bağırıyordu.
Tom kime bağırıyordu?
Leyla acı içinde bağırmaya başladı.
Leyla el sallayıp sesleniyordu.
Sami, Leyla'ya bağırdı.
- Tom çığlık atmaya ve bağırmaya başladı.
- Tom çığlık atıp bağırmaya başladı.
Sami, Leyla'ya bağırmaya başladı.
Sami bütün bu bağırmaları duydu.
Fazla bağırmaktan sesim kısıldı.
Sonra da bir şeyleri haykırmaya başladım.
Oğlu ona bağırıyor.
Küçük erkek kardeşim yüksek sesle bağırıyor.
Neden bana bağırıyorsun?
Yardım için bağırdığın bu muydu?
Bağırdığın zaman işe yaramazsa daha yüksek sesle bağır!
Annem bana her zaman bağırıyor.
Bağırmayı duydum.
Tom'un Mary'ye bağırdığını duydum.
Tom Mary'nin John'a bağırdığını duydu.
Birinin adımı bağırdığını duydum.
Tom oldukça çok bağırıyordu.
Tom Mary'den bağırmayı kesmesini istedi.
Leyla çığlık atıyordu.
Tom her zaman Mary'ye bağırıyor.
Tom çok bağırıyordu.
- Sami bağırmaya başladı.
- Sami haykırmaya başladı.
Tom'un patronu ona bağırıyor.
Belediye Başkanı telefonda bağırıyor.
Senin bağırman gereken Tom.
Tom bağırmaya başladı.
Tom Mary'nin sürekli bağırmasından rahatsız oldu.
Tom'un yardım için bağırdığını duyabildim.
Ne için bana bağırıyorsun?
Birçok çocuk bağırıyor, bu can sıkıcı bir durum.
Dan polislerin Linda'ya bağırdığını duydu.
Tom Mary'nin yardım için bağırdığını duymadı.
Dün sana bağırdığım için üzgünüm.
Sami, Leyla'nın telefonda bağırdığını duydu.
Çok fazla bağırış ve öfke vardı.
Sürücülerden bazıları gülüyordu ve bağırıyordu.
Sana böyle bağırdığım için üzgünüm.
Mary onun kızına bağırmakla ilgili kendini suçlu hissetti.
Neden bağırıyordun?
Keşke Tom bana bağırmaktan vazgeçse.
Tom'un bana her zaman bağırmasına alışkınım.
Tom'un neden Mary'ye bağırdığını merak ediyorum.
Sami evinde kimseye bağırmak istemedi.
Tom odaya geldi ve bağırmaya başladı.
Bağırmak ve çığlık atmak seni hiçbir yere götürmez.
Tom ağlıyordu.
Tom bağırıyordu.
Tom avazı çıktığı kadar bağırmaya başladı.
Tom'un futbol maçında bağırmaktan sesi kısılmıştı.
Tom bağırmaya başladı.
Çocuklardan biri ayağa kalktı ve bağırmaya başladı.