Examples of using "Stick" in a sentence and their turkish translations:
Onu yapmaya devam et.
Konuya sadık kal.
Sonuna kadar dayan.
Buralarda olacağım.
- Birlikte yapıştıracağız.
- Birlik olacağız.
- Birbirimize kenetleneceğiz.
Birbirimize destek olmalıyız.
Lütfen dilini dışarı uzat.
Basit bir sopa alıln.
Dilini dışarı çıkar.
Birbirimize destek olmamız gerekiyor.
Gerçeklere bağlı kal.
Planına sadık kal.
Onunla kalacağım.
Etrafta dolaşsan iyi olur.
Seninle kalacağım.
Tom sadık kalmadı.
Adaletsizlik antenimiz çıkıveriyor.
Yere saplayın.
Plana sadık kalalım.
Birbirimize destek olmalıyız.
Birlikte kenetlenmeye ihtiyacımız var.
Şişte pişiriyoruz.
Plana sadık kalalım.
Ben bir sopa arıyorum.
Birbirimize destek olmalıyız.
Köpek sopayı kokladı.
Dilini dışarı çıkar, lütfen.
Tom ve ben birbirimize destek oluyoruz.
Tom neden etrafta dolandı?
Biz üçümüz birbirimizden ayrılmayacağız.
Birlikte kalmak istiyoruz.
Ona bir sopayla vur.
Etrafta dolanmak istiyorum.
Tom'un bekleyeceğinden şüpheliyim.
- Dilini dışarı çıkar ve "aah" de.
- Dilinizi çıkarıp "a" deyin.
- Babası Tom'u sopayla dövdü.
- Babası Tom'a güzel bir sopa çekti.
Bakın, böyle kırıyorsunuz.
Sebatla çalışırsan başarırsın.
Biz planımıza sadık kalmalıyız.
Tahtaya bir not yapıştır.
Ben bir baston olmadan yürüyemem.
- Boyayı bir çubuk yardımıyla karıştır.
- Boyayı bir çubukla karıştır.
Bir şey kapıyı sıkıştırıyor.
Orijinal plana sadık kalalım.
Islak elbiseler cildine yapışır.
O, kendisini bir baston ile destekledi.
Bence birbirimize destek olmalıyız.
Diyetine bağlı kalmalısın.
İyi olduğun şeye bağlı kal.
Programa bağlı kalmalıyım.
Zarfın üzerine bir pul yapıştırın.
Zarfın üstüne bir pul daha yapıştırın.
Tom takılmak istemiyor.
Tom takılmak istemiyordu.
- Sami sözüne sadık değildi.
- Sami sözüne bağlı kalmadı.
Eldeki işe bağlı kal.
- Sami senaryoya sadık kalmadı.
- Sami senaryoyu bağlı kalmadı.
Senin ve benim beraber kalmamız gerek.
Boş bir flash belleğe ihtiyacın olacak.
Takılmak istemiyorum.
böyle bir sopa ile küçük bir sopa daha olur birine çelik birine çomak denir
Büyükbabam bastonsuz yürüyemez.
- Kendi işine bak.
- Kendi işlerine bak.
Keşke bir yere ayrılmasan ve bize yardım etsen.
Başardı. Ama orada çok oyalanmasa iyi eder.
Ama... sözünün arkasında durabiliyor mu ?
Söylediklerine sadık olmalısın.
Yaşlı adam bir baston ile yürüdü.
Ana fikre sadık kalmalıyız.
O, sözüne sadık kalmayacaktır.
Bir şeye uzun süre bağlı kalamaz.
Takılmamı istiyor musun?
Fotoğraf USB çubuğunda.
Gerçeklere bağlı kalabilir miyiz, lütfen?
Burada konuya bağlı kalabilir miyiz?
Kalmamı ister misin?
Tom Mary'ye bir sakız önerdi.
Aba altından değnek göster.
- Bir çubukla fareyi öldürdüm.
- Bir sopayla fareyi öldürdüm.
Bence sen Tom'dan ayrılma.
Tom köpeğine bir sopa fırlattı.
Tom bir havuç çubuğu kemiriyor.
Köpek bir sopayı geri getirebilir.
Bir dakika için bir yere ayrılmaz mısınız?
Bir diyete bağlı kalman gerekiyor.
Tom bir sopa ile ateşi karıştırdı.
Islak giysiler derime yapıştı.
Tom ve ben birbirimize destek olmak zorundayız.
Büyükbabam bir baston olmadan yürüyemiyor.
O, bir sopayla köpeği dövdü.
Sopanın gölgesi görünüyor.
Sadece protokole bağlı kal, tamam mı?
Tom sopasıyla hatmiyi şişledi.
Tom bir çubukla yeri dürttü.
Dania yine de Fadıl'a sadık kalmaya karar verdi.