Translation of "Steak" in Turkish

Let's eat steak.

Biftek yiyelim.

I like steak.

Bifteği severim.

We're having steak tonight.

Bu gece biftek yiyoruz.

I'll take a steak.

Bir biftek alacağım.

Is this steak done?

Bu biftek pişmiş mi?

I ate steak yesterday.

Dün biftek yedim.

Tom grilled the steak.

Tom bifteği ızgarada pişirdi.

Tom ordered a steak.

Tom bir biftek sipariş etti.

I cooked myself a steak.

Kendime bir biftek pişirdim.

The steak is well done.

Biftek iyi pişmiş.

I want to eat steak.

Biftek yemek istiyorum.

That was a good steak.

O iyi bir biftekti

We ate lobster and steak.

Biz ıstakoz ve biftek yedik.

Tom ate steak for dinner.

Tom akşam yemeği için biftek yedi.

This steak is very juicy.

Bu biftek çok sulu.

The steak was really tough.

Biftek gerçekten sertti.

Steak is my favorite dish.

Biftek benim favori yemeğimdir.

I like my steak rare.

Bifteğimi az pişmiş severim.

This steak is too tough.

Bu biftek çok serttir.

I like my steak medium.

Bifteğimi orta büyüklükte severim.

Tom wanted to eat steak.

- Tom biftek yemek istiyordu.
- Tom biftek yemek istedi.

I ate steak and salad.

Biftek ve salata yedim.

I ate a big steak.

Büyük bir biftek yedim.

- How would you like your steak done?
- How would you like your steak cooked?

Bifteğinizi nasıl pişmiş istersiniz.

This steak has a good smell.

Bu bifteğin iyi bir kokusu var.

Do you like your steak rare?

Bifteği az pişmiş mi seversin?

We ate steak and drank wine.

Biftek yedik ve şarap içtik.

He had steak and fried potatoes.

O, biftek ve kızarmış patates yedi.

I want to eat a steak.

Bir biftek yemek istiyorum.

I want to eat some steak.

Biraz biftek yemek istiyorum.

The steak was cooked to perfection.

Biftek mükemmel pişirilmişti.

How would you like your steak?

Bifteğini nasıl istersin?

We dined off steak and salad.

Biz biftek ve salata yedik.

I'd like my steak well done.

Bifteğimi iyi pişmiş istiyorum.

Steak and caviar are my favorite foods.

Biftek ve havyar favori yiyeceklerimdir.

How would you like your steak cooked?

Bifteğinin nasıl pişirilmesini istersin?

I was satisfied with the steak dinner.

Biftek ziyafetinden memnun oldum.

I had steak and potatoes last night.

Dün gece biftek ve patates yedim.

I like my steak cooked medium rare.

Bifteğimi orta pişmiş severim.

Steak is often accompanied by red wine.

Bifteğe çoğu zaman kırmızı şarap eşlik eder.

Steak and caviar are my favorite dishes.

Biftek ve havyar benim favori yemeklerim.

We're going to have steak for dinner.

Biz akşam yemeği için biftek yiyeceğiz.

I haven't eaten steak in a while.

Bir süredir biftek yemedim.

She put the steak in the freezer.

O, bifteği buzluğa koydu.

I wish I could eat steak more often.

Keşke daha sık biftek yiyebilsem.

I like steak rare, but not this rare.

Biftekten nadir olarak hoşlanıyorum, ama bu kadar nadir değil.

I would like steak with a baked potato.

Fırınlanmış patatesle biftek istiyorum.

Steak and red wine make a good combination.

Biftek ve kırmızı şarap iyi bir kombinasyon yapar.

This steak is as tough as shoe leather.

Bu biftek ayakkabı derisi kadar sert.

He finished the steak, then ordered another portion.

Bifteği bitirdi sonra bir porsiyon daha söyledi.

I've heard the steak here is really good.

Buradaki bifteğin çok iyi olduğunu duydum.

I've heard the steak here is very good.

Buradaki bifteğink çok iyi olduğunu duydum.

I have steak, eggs, hash browns, toast, and coffee.

Bifteğim, yumurtalarım, kızarmış patateslerim, tostum ve kahvem var.

Are you better at cooking steak or cooking eggs?

Biftek pişirmede mi yoksa yumurta pişirmede mi daha iyisin?

Both of us are very fond of curry and steak.

Her ikimiz de köri ve bifteğe çok düşkünüz.

I'm ordering a steak. I suggest you do the same.

Bir biftek sipariş ediyorum. Aynısını yapmanı öneririm.

You cooked the steak just the way I like it.

Tam benim istediğim gibi bifteği pişirdiniz.

Tom cooked the steak just the way I like it.

Tom tam hoşlandığım şekilde biftek pişirdi.

I thought you'd be full after eating that big steak.

Bence o kadar büyük bir bifteği öyle hızlı yedikten sonra çoktan doymuşsundur.

Do you not enjoy the steak at this English restaurant?

Bu İngiliz restoranındaki biftek hoşuna gitmiyor mu?

I heard that you ate steak for dinner last night.

Dün gece akşam yemeği için biftek yediğini duydum.

Tom is going to have steak and potatoes for dinner.

Tom akşam yemeği için biftek ve patates alacak.

Eat up the steak and then you can have a candy.

Bifteğini bitir ve sonra bir şeker alabilirsin.

Tom and Mary eat steak two or three times a week.

Tom ve Mary haftada iki veya üç kez biftek yiyorlar.

This steak seems rare. I wonder if it was cooked long enough.

Bu biftek az pişmiş görünüyor. Yeterince pişmiş olup olmadığını merak ediyorum.

We're not really going to buy all these people steak dinners, are we?

Biz gerçekten bütün bu insanlara biftek yemekleri almayacağız, değil mi?

Tom does not know the difference between steak tartar and a door mat.

Tom çiğköfte ile paspas arasındaki farkı bilmiyor.

If I had gone to that restaurant last night, I would have eaten a steak.

Dün gece o restorana gitseydim bir biftek yerdim.