Examples of using "Sprint" in a sentence and their turkish translations:
ve holden hızlıca koşuyorsun;
Bu bir maraton, sürat koşusu değil.
Saatte 100 kilometreyi geçen sprintler atabiliyor.
Acele etmeyin. Bu bir maraton, sürat koşusu değil.
Yaya yolundaki hızlı bir koşu sırasında currywurst yiyen bir adamla çarpıştım.
Wayde van Niekerk 400 metre sürat koşusunda dünya rekoru kırdı ve altın madalya kazandı.