Translation of "Kilometers" in Turkish

Length is kilometers

uzunluğu kilometrelercedir

- Today I walked 10 kilometers.
- I walked 10 kilometers today.

Bugün 10 kilometre yürüdüm.

Is five kilometers down.

en derin yer beş kilometre aşağıdaydı.

It's thirty kilometers away.

Otuz kilometre ötede bulunuyor.

He went ten kilometers.

O on kilometre gitti.

We ran three kilometers.

Üç kilometre koştuk.

Speed can reach 1000 kilometers

hızı 1000 kilometreye ulaşabiliyor

I walked 10 kilometers today.

Bugün 10 kilometre yürüdüm.

It's fifty kilometers to Paris.

Paris'e elli kilometre uzakta bulunuyor.

A rock ten kilometers wide

on kilometre genişliğinde bir kaya

Today I walked 10 kilometers.

Bugün 10 kilometre yürüdüm.

We ran for 10 kilometers.

On kilometre koştuk.

I run ten kilometers daily.

Günlük on kilometre koşarım.

It is about eight kilometers.

Yaklaşık sekiz kilometredir.

It's about 8 kilometers away.

Yaklaşık 8 km ötede.

I walked three kilometers today.

Bugün üç kilometre yürüdüm.

Their average journey is 700 kilometers.

Yolculuklar ortalama 700 kilometre.

Even from over 380,000 kilometers away,

380.000 kilometre ötede dahi olsa...

At over 1,000 kilometers an hour.

...gezegenimiz karanlığa gömülür.

The school is two kilometers ahead.

Okul iki kilometre ilerde.

It's about 133 kilometers from London.

Londra'dan yaklaşık 133 kilometredir.

Perhaps it's supposed to be kilometers.

Belki kilometreler olması gerekiyor.

It is 50 kilometers to Paris.

Paris'e 50 kilometre var.

We walked for about 6 kilometers.

Yaklaşık altı kilometre yürüdük.

How many kilometers did she walk?

O kaç kilometre yürüdü?

I run ten kilometers a day.

Günde on kilometre koşarım.

I run 10 kilometers every day.

- Her gün on kilometre koşarım.
- Ben her gün 10 kilometre koşarım.

We're about three kilometers off shore.

Biz kıyıdan yaklaşık 3 kilometre uzaktayız.

Eris is about 2400 kilometers wide.

Eris yakşalık 2400 kilometre genişliğinde.

Tom runs 10 kilometers a day.

Tom bir günde on kilometre koşar.

Tom runs 10 kilometers every day.

Tom her gün 10 kilometre koşar.

We live ten kilometers from Thessaloniki.

Biz Selanik'ten on kilometre uzakta yaşıyoruz.

It's another five kilometers from here.

Orası buradan beş kilometre daha uzakta.

We walked for about three kilometers.

Yaklaşık üç kilometre yürüdük.

But brought at least 100 kilometers away

fakat en az 100 kilometre uzaklıktan getiriliyor

I'm going to run fifteen kilometers today!

Bugün on beş kilometre koşacağım.

Today I'm going to run fifteen kilometers!

Bugün on beş kilometre koşacağım!

We walked as far as 6 kilometers.

Biz 6 kilometre kadar yürüdük.

You could hear the blast for kilometers.

Patlamayı kilometreler boyunca duyabilirdin.

It's about three kilometers up the road.

O yaklaşık olarak yolun üç kilometre yukarısında.

This river is two hundred kilometers long.

Bu nehir iki yüz kilometre uzunluğunda.

The station is three kilometers from here.

İstasyon buradan üç kilometre uzakta.

He walks about ten kilometers a day.

Günde yaklaşık on kilometre yürür.

But kilometers when it was hot and dry.

Fakat kuru ve sıcak havalarda sanki kilometrelerce sürerdi.

This trail can even reach millions of kilometers

bu iz milyonlarca km uzunluğa bile ulaşabiliyor

The old man attempted to swim five kilometers.

Yaşlı adam beş kilometre yüzmeyi denedi.

The station is 2 kilometers from my house.

İstasyon evimden 2 kilometre uzaklıktadır.

After having walked six kilometers, he felt tired.

Altı kilometre yürüdükten sonra, o yorgun kendini hissetti.

This car is going 60 kilometers an hour.

Bu araba saatte 60 km. gidiyor.

Follow the old river bed for two kilometers.

Eski nehir yatağını iki kilometre izle.

The school is five kilometers from my home.

Okul evimden beş kilometre uzaklıktadır.

I live kilometers away from the nearest station.

En yakın istasyondan kilometrelerce uzakta yaşıyorum.

How many kilometers are there in six miles?

Altı milde kaç kilometre vardır?

It's more than three kilometers to the station.

İstasyon üç kilometreden daha uzak.

Our train went at 200 kilometers an hour.

Trenimiz saatte 200 km ile gitti.

My car gets about 13 kilometers per liter.

Arabam litre başına yaklaşık 13 kilometre yol alır.

I walk at least three kilometers a day.

Günde en az üç kilometre yürürüm.

The station is three kilometers away from here.

İstasyon, buradan üç kilometre uzakta.

She walks kilometers in the slums to her school.

Mahallesinden okula kilometrelerce yürüyor.

He can sprint at over 100 kilometers an hour.

Saatte 100 kilometreyi geçen sprintler atabiliyor.

These tiny bats migrate hundreds of kilometers each year,

Bu ufak yarasalar, açan çiçeklerin peşinde...

There may be just ten within 1,000 square kilometers.

1.000 kilometrekarede belki sadece on tane vardır.

They cover thousands of kilometers with their tiny feet

binlerce kilometreyi o küçücük ayaklarıyla kat ediyorlar

It is more than 3 kilometers to the station.

İstasyon 3 kilometreden daha fazladır.

It is difficult to walk 60 kilometers a day.

Bir günde 60 kilometre yürümek zordur.

He drove the car at eighty kilometers an hour.

Arabayı saatte seksen kilometre hızla sürdü.

There is a hostel two kilometers from the station.

İstasyondan iki kilometre uzakta bir pansiyon var.

We are forty kilometers away from the capital city.

Başkente kırk kilometre uzaklıktayız.

The villa is located several kilometers from the sea.

Villa denizden birkaç kilometre uzaklıktadır.

From here, it's about three kilometers to the coast.

Buradan sahile yaklaşık üç kilometre.

It's about three kilometers from here to the coast.

Buradan kıyıya yaklaşık üç kilometre var.

Her house is a few kilometers away from here.

Onun evi buradan sadece birkaç kilometre uzaklıktadır.

They were doing eighty kilometers and they passed us.

Onlar seksen kilometre yapıyorlardı ve bizi geçtiler.

How many kilometers is it to the next town?

Bir sonraki kente kaç kilometre var?

Tom followed the stream for a couple of kilometers.

Tom akarsuyu birkaç kilometre izledi.

Tom's house is just about three kilometers from here.

Tom'un evi buradan hemen hemen üç kilometre uzakta.

- How many kilometers is it from here to the railroad station?
- How many kilometers is it from here to the train station?

Buradan tren istasyonuna kaç kilometre var?

Guys, an asteroid of 5 kilometers diameter includes minerals which

Arkadaşlar, 5 kilometre çapında bir asteroid, 1,5 ile 4 trilyon dolar

Hyenas can eavesdrop on lions from over ten kilometers away.

Sırtlanlar, on kilometre öteden bile aslanlara kulak misafiri olabilir.

Every year, they travel thousands of kilometers to get here.

Buraya ulaşmak için her yıl binlerce kilometre katediyorlar.

But the Dominican Republic, 1,400 kilometers away, has it all”.

Fakat Dominik Cumhuriyeti, 1.400 kilometre uzakta, hepsi var ”.

From here to there there are only a few kilometers.

Buradan oraya yalnızca birkaç kilometre var.

A fast walker can walk six kilometers in an hour.

Hızlı bir yürüyücü bir saat içinde altı kilometre yürüyebilir.

This road follows the shoreline for the next thirty kilometers.

Bu yol otuz kilometre boyunca kıyıyı izler.

They both have farms less than three kilometers from here.

İkisinin de buraya 3 kilometreden az mesafede çiftlikleri var.

The distance from my home to yours is two kilometers.

Benim evimden sizinkine olan uzaklık iki kilometredir.

- I walked 10 kilometers today.
- I walked 10 kilometres today.

Bugün 10 kilometre yürüdüm.

How many kilometers per liter does the average car get?

Ortalama araba litre başına kaç kilometre gider?

She travels up to 40 kilometers a night, searching for food.

Geceleri 40 kilometreye kadar yol teperek yemek arar.

This explosion directly affected the area of ​​2 thousand square kilometers

bu patlama 2 bin kilometre kare alanı doğrudan etkiledi

The distance from my house to your house is two kilometers.

Benim evimden senin evine mesafe, iki kilometredir.

I try to walk at least a few kilometers every day.

Her gün en azından beş kilometre yürümeye çalışıyorum.

The Moon orbits Earth at an average distance of 382,400 kilometers.

Ay ortalama 382.400 kilometrelik bir mesafede dünyanın etrafında döner.

You can go one hundred kilometers an hour on the highway.

Otoyolda saatte yüz kilometre gidebilirsin.

The sign said that we were thirty kilometers from the city.

İşaret, şehirden otuz kilometre uzakta olduğumuzu söyledi.

The post office is a good five kilometers away from here.

Postane buradan en az beş kilometre uzakta.