Translation of "Sofa" in Turkish

It's on the sofa.

O kanepenin üzerinde.

The sofa is uncomfortable.

- Kanepe rahatsız edici.
- Kanepe rahat değil.

Let's move the sofa.

Kanapeyi taşıyalım.

- Tom fell asleep on the sofa.
- Tom slept on the sofa.

Tom kanepede uyudu.

- Tom is asleep on the sofa.
- Tom is sleeping on the sofa.

Tom kanepede uyuyor.

- May I lie on the sofa?
- Can I lay on the sofa?

Kanepeye uzanabilir miyim?

The cat ruined my sofa.

Kedi kanapemi mahvetti.

Tom sat on the sofa.

Tom kanepede oturdu.

I'm sitting on the sofa.

Kanepede oturuyorum.

I sat on the sofa.

Ben divanın üstüne oturdum.

Tom hid behind the sofa.

Tom kanepenin arkasına saklandı.

How much is this sofa?

Bu çekyat ne kadar?

This sofa is not nice.

Bu kanepe güzel değil.

I slept on the sofa.

Kanepede uyudum.

- Tom found his key under the sofa.
- Tom found his key underneath the sofa.

Tom anahtarını kanepenin altında buldu.

May I lie on the sofa?

Kanepeye uzanabilir miyim?

Three children sat on the sofa.

Üç çocuk koltuğa oturdu.

Grandfather is napping on the sofa.

Büyükbaba kanepede uyukluyor.

The boy lay on the sofa.

Çocuk kanepeye uzandı.

He is lying on the sofa.

O, kanepede uzanıyor.

She was lounging on the sofa.

O, kanepede yayılıp oturuyordu.

Tom is dozing on the sofa.

Tom kanepede uyukluyor.

Don't sit down on the sofa.

- Kanepeye oturma.
- Divana oturma.

Tom sat down on the sofa.

Tom divanın üzerine oturdu.

I need help moving the sofa.

Kanepeyi taşırken yardıma ihtiyacım var.

Tom helped Mary move the sofa.

Tom Mary'nin kanapeyi taşımasına yardım etti.

Tom is sleeping on the sofa.

Tom divanın üstünde uyuyor.

Mary is napping on the sofa.

Mary divanda uyukluyor.

When did you buy that sofa?

O kanepeyi ne zaman aldın?

How much does this sofa cost?

Bu kanepe ne kadar?

This sofa takes too much room.

Bu kanepe çok yer kaplar.

You should get that sofa reupholstered.

O kanepeyi yeniden döşettirmelisin.

I woke up on the sofa.

Ben kanepede uyandım.

Please sit down on the sofa.

Lütfen kanepede oturun.

Tom doesn't like his new sofa.

Tom yeni kanepesini beğenmiyor.

The cat is under the sofa.

Kedi kanepenin altında.

- Sit on the sofa and feel at ease.
- Please sit on the sofa and relax.

Lütfen kanepeye oturun ve rahatlayın.

- Tom should have helped Mary move the sofa.
- Tom should've helped Mary move the sofa.

Tom Mary'nin kanepeyi taşımasına yardım etmeliydi.

They have the same kind of sofa,

Kanepeleri aynı türden,

We would like to buy a sofa.

Biz bir kanepe satın almak istiyoruz.

The sofa takes up too much room.

Kanepe çok yer kaplıyor.

Dad extended his legs on the sofa.

Babam bacaklarını kanepeye uzattı.

The cat is sleeping on the sofa.

Kedi kanapede uyuyor.

He is sprawled out on the sofa.

O, kanepeye yayıldı.

The new sofa goes with the curtains.

Yeni kanepe perdelere uyuyor.

The dog is peeing on the sofa.

Köpek kanepeye işiyor.

Tom is sound asleep on the sofa.

Tom kanepede mışıl mışıl uyuyor.

Tom is sprawled out on the sofa.

Tom kanepeye uzandı.

I found your wallet behind the sofa.

Kanepenin arkasında cüzdanını buldum.

That sofa takes up too much room.

- O koltuk çok yer kaplıyor.
- O kanepe çok yer kaplıyor.

Tom was stretched out on a sofa.

Tom bir kanepeye uzandı.

I would like to buy a sofa.

Bir kanepe satın almak istiyorum.

Look what I found under the sofa.

Bak kanepenin altında ne buldum?

This sofa can seat three people easily.

Bu kanepeye rahatlıkla üç kişi oturtulabilir.

Somebody has been sleeping on this sofa.

Bu kanepede biri uyuyor.

The boy tried moving the heavy sofa.

Çocuk ağır kanapeyi taşımaya çalıştı.

A cat is lying on the sofa.

Kanapede bir kedi yatıyor.

Can you help me move the sofa?

Kanapeyi taşımam yardım eder misin?

Take a little nap on the sofa.

Kanepede azıcık kestir.

Tom found Mary's purse under the sofa.

Tom Mary'nin çantasını kanepenin altında buldu.

Tom might sleep on our sofa tonight.

Tom bu gece bizim kanepede uyuyabilir.

Tom slept on the sofa last night.

Tom dün gece kanepede uyudu.

Will you help me move the sofa?

Kanepeyi taşımama yardım eder misin?

Tom found Mary's necklace under the sofa.

Tom, Mary'nin kolyesini kanepenin altında buldu.

- Tom slept on the sofa.
- Tom was sleeping on the sofa.
- Tom slept on the couch.
- Tom was asleep on the sofa.
- Tom was asleep on the couch.

Tom kanepede uyuyordu.

- Grandfather is napping on the sofa.
- Grandad is kipping on the couch.
- Grandad is snoozing on the sofa.

Büyükbaba kanepede uyukluyor.

Tom should have helped Mary move the sofa.

Tom Mary'nin kanepeyi taşımasına yardım etmeliydi.

To receive guests, you need a large sofa.

Misafir ağırlayabilmek için büyük bir kanepeye ihtiyacın var.

Tom sat on the sofa, reading a magazine.

Tom kanepede oturdu, bir dergi okuyordu.

Tom is lying on the sofa watching TV.

Tom TV izleyerek kanepede uzanıyor.

She sat next to him on the sofa.

Divanda onun yanına oturdu.

Maybe Tom can help you move the sofa.

Belki Tom kanapeyi taşımana yardım edebilir.

Tom ordered a new sofa from the catalog.

Tom katalogdan yeni bir kanepe sipariş etti.

Tom, look what I found under the sofa.

Tom, kanepenin altında bulduğum şeye bak.

Would you be more comfortable on the sofa?

Kanepede biraz daha rahat olur musun?

Dan was downstairs watching TV on the sofa.

Dan alt katta kanepede televizyon izliyordu.

She sat on the sofa, reading a magazine.

O, kanepede oturdu, bir dergi okuyordu.

Yvonne ordered a new sofa from the catalogue.

Ivone katalogdan yeni bir divan siparişi verdi.

The boy likes walking around the sofa store.

Çocuk kanepe mağazasını dolaşmayı seviyor.

That sofa is less expensive than this table.

O kanepe bu masadan daha az pahalı.

Sit on the sofa and feel at ease.

Divana otur ve kendini rahat hisset.

Mary moved closer to Tom on the sofa.

Mary kanapede Tom'a doğru yaklaştı.

I have made myself comfortable on the sofa.

Ben kanepede rahatıma baktım.

Tom is lying on the sofa, watching TV.

Tom kanepede yatıyor, TV izliyor.

Sami was asleep on the living room sofa.

Sami, oturma odası kanepesinde uyuyordu.

- The woman who is sitting on the sofa is my grandmother.
- The woman who's sitting on the sofa is my grandmother.
- The woman sitting on the sofa is my grandmother.

Divan üzerinde oturan kadın benim büyükannem.

- She told me that I could sleep on the sofa.
- He told me that I could sleep on the sofa.

Bana kanepede uyuyabileceğimi söyledi.

He sat on the sofa with his arms folded.

Kolları bağlı şekilde kanepede oturdu.

He sprawled out on the sofa next to me.

O, kanepede yanıma uzandı.

She lay on a sofa with her eyes closed.

Gözleri kapalı şekilde bir kanepeye yattı.

Tom is lying on the sofa, reading a book.

Tom kanepede uzanıyor, kitap okuyor.

Tom lay on a sofa with his eyes closed.

Tom kanepede gözleri kapalı yatıyordu.

I don't want to buy this kind of sofa.

Bu tarz bir kanepe almak istemiyorum.