Examples of using "Slowdown" in a sentence and their turkish translations:
Burada bizim batı yönünde ilerlememizde yavaşlama oldu
Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
Bu yavaşlamaya iyi bir örnek otomobil endüstrisinde bulunabilir;