Translation of "Automobile" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Automobile" in a sentence and their turkish translations:

The automobile stopped.

- Araba durdu.
- Araba stop etti.

Tom drives the automobile.

Tom otomobil kullanır.

Automobile production has peaked out.

Otomobil üretimi doruğa ulaştı.

The automobile runs on electricity.

Otomobil elektrikle çalışır.

This factory manufactures automobile parts.

Bu fabrika, otomobil parçaları üretmektedir.

Who invented the first automobile?

İlk otomobili kim icat etti?

An automobile ran over him.

Bir otomobil onu ezdi.

An automobile has four wheels.

Arabanın dört tekerleği vardır.

There is an automobile outside.

Dışarıda bir otomobil var.

The automobile is a wonderful invention.

Otomobil harika bir icat.

He works in the automobile industry.

Otomobil endüstrisinde çalışır.

"Car" is a synonym of "automobile".

- "Car" "automobile"'in eşanlamlısıdır.
- "Car" "automobile"'in bir eşanlamlısıdır.

The automobile has changed our life.

Otomobil hayatımızı değiştirdi.

Tom has a very old automobile.

Tom'un çok eski bir otomobili var.

Tom died in an automobile accident.

Tom bir otomobil kazasında öldü.

That automobile was going very fast.

O otomobil çok hızlı gidiyordu.

He has a very old automobile.

Çok eski bir otomobili var.

Production of this automobile started in 1980.

Bu otomobilin üretimi 1980'de başladı.

She was killed in an automobile accident.

Bir araba kazasında hayatını kaybetti.

I was recently in an automobile accident.

- Yakın zamanda bir araba kazası geçirdim.
- Geçenlerde bir araba kazası geçirdim.

He got killed in an automobile accident.

O bir otomobil kazasında öldü.

I am the owner of this automobile.

Ben bu otomobilin sahibiyim.

Tom was killed in an automobile accident.

Tom bir otomobil kazasında hayatını kaybetti.

Tom can't afford to have an automobile.

Tom'un bir otomobil sahibi olmaya gücü yetemez.

Falling interest rates have stimulated the automobile market.

Düşen faiz oranları otomobil pazarını canlandırdı.

There is little automobile traffic on this road.

Bu yolda küçük bir otomobil trafiği var.

The city is most famous for its automobile industry.

Şehir en fazla otomobil endüstrisiyle ünlüdür.

"Tom was killed in an automobile accident." "How horrible!"

"Tom bir otomobil kazasında öldü." "Ne kadar korkunç!"

We are producing spare parts in an automobile factory.

Bir araba fabrikasında yedek parça yapıyoruz.

How many people die from automobile accidents each year?

Her yıl otomobil kazaları nedeniyle kaç tane insan ölüyor?

Tom works for a company that makes automobile parts.

Tom, otomobil parçaları üreten bir firma için çalışıyor.

He had his only son killed in an automobile accident.

Onun tek oğlu otomobil kazasında öldü.

The automobile industry is one of the main industries in Japan.

Otomobil endüstrisi Japonya'daki ana sektörlerden biridir.

A lot of people are killed in automobile accidents every year.

Her yıl çok sayıda insan otomobil kazalarında ölmektedir.

Most Americans did not have the money to own an automobile.

Birçok Amerikalının bir otomobile sahip olmak için parası yoktu.

Tom was killed in an automobile accident last year in Australia.

Tom geçen yıl Avustralya’da bir otomobil kazasında öldü.

The first gasoline powered automobile was invented in 1886 by Karl Benz.

İlk benzinle çalışan otomobil 1886'da Karl Benz tarafından icat edildi.

- I want to buy an automobile.
- I want to buy a car.

Bir araba satın almak istiyorum.

This is a new blow against the reputation of the automobile manufacturer.

Bu, otomobil üreticisinin itibarına karşı yeni bir darbedir.

In the United States the automobile is a necessity and not a luxury.

Amerika Birleşik Devletleri'nde otomobil bir lüks değil, bir gerekliliktir.

Because of the problem of air pollution, the bicycle may some day replace the automobile.

Hava kirliliği sorunundan dolayı bir gün bisiklet otomobilin yerini alabilir.

- He lost his life in a traffic accident.
- He got killed in an automobile accident.

Hayatını bir trafik kazasında kaybetti.

A good example of this slowdown can be found in the automobile industry, an industry that

Bu yavaşlamaya iyi bir örnek otomobil endüstrisinde bulunabilir;

Tom and his wife adopted a girl whose parents had been killed in an automobile accident.

Tom ve karısı bir otomobil kazasında ailesi ölen bir kızı evlatlık aldılar.

- Tom was killed in an automobile accident.
- Tom died in a car crash.
- Tom got killed in a traffic accident.
- Tom got killed in an automobile accident.
- Tom lost his life in a car accident.

Tom bir otomobil kazasında hayatını kaybetti.

I don't want to be the one who tells Tom that Mary died in an automobile accident.

Mary'nin bir otomobil kazasında öldüğünü Tom'a söyleyecek kişi ben olmak istemiyorum.

A motel is like a hotel only much smaller and is used mostly by people traveling by automobile.

Bir motel, otel gibidir, yalnızca daha küçüktür ve çoğunlukla arabayla seyahat eden kişiler tarafından kullanılır.

- Tom was killed in a car accident last night.
- Tom was killed in an automobile accident last night.

Tom dün gece bir araba kazasında öldü.

- We are making spare parts in a car factory.
- We are producing spare parts in an automobile factory.

Bir araba fabrikasında yedek parça yapıyoruz.