Examples of using "Decreasing" in a sentence and their turkish translations:
%10 azalmakta
Satışlarımız azalıyor.
Ağırlık azalıyor.
Popüleritesi azalıyor.
Kanada'nın suç oranı azalmaktadır.
Japonya'nın pirinç tüketimi azalıyor.
Doğum oranı son zamanlarda azalıyor.
Kanada'da suç oranı düşüyor.
Ülke ithalatını azaltmayı hedefliyor.
Hava kirliliğinde ne kadar azalma var hiç biliyor musunuz?
Garip bir şekilde, öğrencilerin sayısı her yıl azalıyor.
Öğrencilerin sayısı her geçen yıl azalıyor.
Bu şehrin nüfusu her yıl azalıyor.
Bu, bu ülkede ahlakın azalmasının bir işaretidir.
Son zamanlarda yapılan bir araştırma sigara içenlerin sayısının azaldığını göstermektedir.
Suç oranları son birkaç on yılda sürekli olarak düşüyor.
Çünkü bu ülkede sadece bu değil sayı azalmıyor, büyüyor.
Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
Sular onuncu aya kadar sürekli azaldı. Onuncu ayın birinde dağların doruğu göründü.