Translation of "Signed" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Signed" in a sentence and their turkish translations:

Tom signed in.

Tom oturum açtı.

- This letter is not signed.
- This letter isn't signed.

Bu mektup imzalı değil.

- The treaty was signed.
- The treaty has been signed.

Antlaşma imzalandı.

- Tom signed a non-disclosure agreement.
- Tom signed an NDA.

Tom bir gizlilik sözleşmesi imzaladı.

He signed the check.

O çek imzaladı.

I signed the form.

Formu imzaladım.

The contract was signed.

Sözleşme imzalandı.

I signed the check.

Ben çeki imzaladım.

We just signed up.

Biz sadece kaydolduk.

Tom signed the contract.

Tom kontratı imzaladı.

He signed the petition.

Dilekçeyi imzaladı.

Tom signed his name.

Tom adını imzaladı.

Tom signed the document.

Tom belgeyi imzaladı.

I signed the contract.

Sözleşmeyi imzaladım.

I signed a lease.

Ben bir kira kontratı imzaladım.

A treaty was signed.

Bir antlaşma imzalandı.

Tom signed the documents.

Tom belgeleri imzaladı.

Tom signed for something.

Tom bir şey için imza attı.

Tom signed a confession.

Tom bir itiraf imzaladı.

Tom signed the orders.

Tom emirleri imzaladı.

Tom signed the check.

Tom çeki imzaladı.

Tom signed the bill.

Tom tasarıyı imzaladı.

Tom signed a waiver.

Tom bir feregat imzaladı.

Tom signed a prenup.

Tom bir evlilik sözleşmesi imzaladı.

Tom signed the papers.

Tom kağıtları imzaladı.

You signed a confession.

Bir itiraf imzaladın.

I signed this petition.

- O dilekçeyi imzaladım.
- Bu dilekçeyi imzaladım.

Tom signed the petition.

Tom dilekçeyi imzaladı.

I signed that petition.

O dilekçeyi imzaladım.

The treaty was signed.

Antlaşma imzalandı.

Tom signed a pledge.

- Tom içkiyi bırakacağına söz verdi.
- Tom içkiye tövbe etti.

They signed a confession.

Onlar bir itiraf imzaladı.

I signed the papers.

Ben evrakları imzaladım.

Sami signed Layla's yearbook.

Sami, Layla'nın yıllığını imzaladı.

I signed the cheque.

Çeki imzaladım.

- Have you already signed the contract?
- Have you signed the contract already?

Sözleşmeyi daha önce imzaladın mı?

- Tom has already signed the contract.
- Tom has signed the contract already.

Tom zaten sözleşmeyi imzaladı.

- Tom hasn't yet signed the contract.
- Tom hasn't signed the contract yet.

Tom sözleşmeyi henüz imzalamadı.

- I haven't yet signed the contract.
- I haven't signed the contract yet.

Sözleşmeyi henüz imzalamadım.

I've already signed the contract.

Ben zaten sözleşmeyi imzaladım.

I just signed the contract.

Ben az önce sözleşmeyi imzaladım.

I signed the lease today.

Bugün kira kontratı imzaladım.

We have Tom's signed confession.

Elimizde Tom'un imzalı itirafı var.

You signed for the delivery.

Sen teslimat için imzaladın.

We have a signed statement.

Bizim imzalı bir beyanımız var.

We have a signed agreement.

İmzalı bir anlaşmamız var.

Tom reluctantly signed the papers.

Tom evrakları isteksizce imzaladı.

Tom has signed a confession.

Tom bir itiraf imzaladı.

We need a signed receipt.

İmzalı bir makbuza ihtiyacımız var.

Tom eventually signed the document.

Tom sonunda belgeyi imzaladı.

Everyone has a signed contract.

Herkesin imzalanmış bir sözleşmesi var.

Tom signed the contract first.

Tom önce sözleşmeyi imzaladı.

I signed the wrong paper.

Yanlış kağıdı imzaladım.

Have you signed the contract?

Sözleşmeyi imzaladınız mı?

They signed the peace treaty.

Onlar barış antlaşması imzaladı.

Tom never signed the contract.

Tom asla sözleşmeyi imzalamadı.

Tom signed the divorce papers.

Tom boşanma kağıtlarını imzaladı.

Tom hasn't signed a contract.

Tom bir sözleşme imzalamadı.

Tom signed the guest book.

Tom konuk defterini imzaladı.

Tom signed a book deal.

Tom bir kitap anlaşması imzaladı.

Bill signed up for the exam.

Bill sınav için kaydını yaptırdı.

Have you ever signed a contract?

Hiç sözleşme imzaladın mı?

We have a signed divorce agreement.

İmzalı boşanma anlaşmamız var.

Tom has already signed the agreement.

Tom zaten anlaşmayı imzaladı.

Tom signed a three-year contract.

Tom üç yıllık bir sözleşme imzaladı.

Tom has signed a new contract.

Tom yeni bir sözleşme imzaladı.

You shouldn't have signed a confession.

Bir itiraf imzalamamalıydın.

The letter was signed by Tom.

Mektup Tom tarafından imzalandı.

Tom has already signed the contract.

Tom zaten sözleşmeyi imzaladı.

Tom hasn't signed a contract yet.

Tom henüz sözleşmeyi imzalamadı.

Tom shouldn't have signed a confession.

Tom itirafı imzalamamalıydı.

Tom signed up for singing lessons.

Tom şarkı söyleme dersleri için kaydoldu.

After the concert, Tom signed autographs.

Tom konserden sonra kendi el yazılarını imzaladı.

I signed a three-year contract.

Üç yıllık bir sözleşme imzaladım.

Has Tom already signed the contract?

- Tom sözleşmeyi zaten imzalamış mıydı?
- Tom kontratı önceden imzaladı mı?

Tom signed the contract this morning.

- Tom bu sabah kontratı imzaladı.
- Tom bu sabah sözleşmeyi imzaladı.
- Tom bu sabah mukaveleyi imzaladı.

I haven't signed the contract yet.

Sözleşmeyi henüz imzalamadım.

This document needs to be signed.

Bu belgenin imzalanması gerekiyor.

The peace treaty will be signed tomorrow.

Barış antlaşması yarın imzalanacak.

Jane signed up for the French course.

Jane bir Fransızca kursuna yazıldı.

Jacques signed up for the Maths course.

Jacques, matematik kursuna kaydoldu.

Tom signed up for a French class.

Tom Fransızca dersi için bir sözleşme imzaladı.

Tom signed the contract without reading it.

Tom sözleşmeyi onu okumadan imzaladı.

I have never signed a social contract.

Sosyal herhangi bir mukaveleye asla imza atmadım.

The policeman signed to me to stop.

Polis durmamı işaret etti.

Tom never signed up for swimming lessons.

Tom asla yüzme dersleri için kaydolmadı.

Tom has just signed a new contract.

Tom az önce yeni bir sözleşme imzaladı.

Everyone at the meeting signed the petition.

Toplantıdaki herkes dilekçeyi imzaladı.

Many people signed up for the contest.

Pek çok kişi yarışma için kayıt oldu.

More than 10,000 people signed the petition.

10.000'den fazla kişi dilekçeyi imzaladı.

She signed up for a Spanish course.

O, İspanyolca kursuna kaydoldu.

The two sides signed a peace treaty.

Iki taraf bir barış antlaşması imzaladı.

President Madison signed the bill into law.

Başkan Madison kanun taslağını imzaladı.

Monroe and Pinkney had signed the agreement.

Monroe ve Pinkney anlaşmayı imzalamıştı.

I know what I signed up for.

Ne için imzaladığımı biliyorum.