Examples of using "Treaty" in a sentence and their turkish translations:
Antlaşma imzalandı.
Bu antlaşma barışı garantiye alır.
Bir antlaşma imzalandı.
Antlaşma imzalandı.
Antlaşma kabul edildi.
Antlaşma iptal edildi.
İspanya antlaşmayı onayladı.
Antlaşma bizi zorluyor.
Anlaşma Texas'ı bağımsız hale getirdi.
Onlar barış antlaşması imzaladı.
Birçok Amerikalı anlaşmaya karşı çıktı.
Antlaşma ''Dış uzayın keşfi ve kullanımı
İki ülke bir antlaşmayı görüştü.
Antlaşma bir başarı değildi.
Yüz tane millet, anlaşmayı onayladı.
Barış antlaşması görüşmesi yapacaklardı.
- Antlaşmanın adaletsiz olduğunu söyledi.
- Anlaşmanın adil olmadığını söyledi.
Antlaşma artık ölü bir evrak.
İki ülke bir barış antlaşması yaptı.
Barış antlaşması yarın imzalanacak.
Antlaşmanın ruhu göz ardı edildi.
Amerikan Senatosu hızla antlaşmayı onayladı.
Iki taraf bir barış antlaşması imzaladı.
Senatör Hoar şiddetle antlaşmaya karşı konuştu.
Barış anlaşması görüşme girişimleri başarısız oldu.
Lozan antlaşmasının maddeleri nelerdir?
Antlaşma, kimyasal silah kullanımını yasaklar.
Antlaşma atom bombası ve hidrojen bombasını yasaklıyor.
O, barış antlaşması imzalandığı için memnun oldu.
O, antlaşmadan tamamen memnun değildi.
Çoğu insan onun iyi bir anlaşma olduğunu düşündü.
Amerika Birleşik Devletleri'nin Fransa ile bir anlaşması vardı.
Fransa İspanya ile gizli bir antlaşma imzaladı.
Grant Senato'dan anlaşmanın onaylanması istedi.
1819 yılının Şubat ayında Florida antlaşması imzalandı.
Rusya Almanya ile kendi barış antlaşması imzaladı.
18 Kasım 1903 tarihinde anlaşma imzalandı
Bu, barış anlaşmasının kaba taslağıdır.
Onlar Almanya'yı sert bir biçimde cezalandıracak bir antlaşma talep ettiler.
O, antlaşma yazılı olarak onaylanmalı dedi.
Anlaşma, Amerika Birleşik Devletleri'ne bir kanal bölgesi verdi.
Senatonun antlaşmayı reddedeceği açıkça görünüyordu.
Senato antlaşmayı kabul etti ve Polk onu imzaladı.
Yüzden fazla ulus antlaşmayı onayladı.
Amerika Birleşik Devletleri'nin İngiltere ile hiçbir ticari bir anlaşması yoktu.
Texas'la anlaşma 12 Nisan 1844'te imzalandı.
Aylar süren müzakerelerin ardından, barış antlaşması tamamlandı.
Birçok karışıklıktan sonra, antlaşma sonuçlandırıldı.
Birçok ülke nükleer silahları ortadan kaldırmak için bir antlaşma imzaladı.
Antlaşma toprak altındaki nükleer denemeleri yasaklamadı.
Amerika Birleşik Devletleri'nin Meksika ile bir dostluk antlaşması vardı.
Sioux kabilesi hükümetin anlaşmayı uygulamasını istedi.
Kriz 1968 Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşmasına yol açtı.
İngiltere ile anlaşmayı onaylamak için Senato hızlı davrandı.
1978 yılında Japonya ve Çin arasında bir barış antlaşmasına varıldı.
Bu antlaşmanın dünya barışına katkı sağlayacağını umuyorum.
- Sözcü, anlaşmanın içeriğini basına açıkladı.
- Sözcü, anlaşmanın muhtevasını basına açıkladı.
İki ülke savaş sona erdiğinde bir barış antlaşması imzalarlar.
Birçok ülke Kyoto, Japonya'da 1997 yılında antlaşma imzaladı.
Birkaç yıl sonra, anlaşma test edildi.
Bir barış anlaşması üzerinde anlaşmak için İngiltere'nin hiç acelesi yoktu.
Bir sonraki adım barış anlaşmasının koşullarını görüşmekti.
Sioux 1868 yılında hükümet ile bir antlaşma imzaladı.
Tom anlaşma şartlarına uymadı.
Tilsit'in barış anlaşmasının ardından Davout
Rheinland, Versailles Antlaşması ile demilitarize bir bölge haline getirildi.
Sevr Antlaşması’nı imzalatmak için Ankara’ya doğru yürüyüşe geçiyorlar.
Bunun yanısıra bu anlaşma
ABD anlaşmayı ihlal edenlere karşı bir silah ambargosu çağrısında bulunuyor.
1570 tarihli Stettin Antlaşması, İsveç ile Danimarka arasındaki savaşı sona erdirdi.
Milica, teklifi kabul etti ve anlaşmayı resmileştirmek için kızını Bayazid ile evlendirmeyi kabul etti.
Bu antlaşmadan sona Roma'da papalık için bir süre çalıştı
Osmanlı baskınından sonra Sultan 2.Mehmed ile yapmış olduğu