Examples of using "Shooting" in a sentence and their turkish translations:
Ateş etmeyin.
Birisi ateş ediyor.
Ben ateş ediyorum.
Ateş ediyoruz.
Onlar ateş etmeye başladı.
Tom ateş etmeye başladı.
Silah atışı duyduk.
Bak, yıldız kayıyor!
Onlar bana ateş ediyorlar.
Kayan yıldızlar meteoritlerdir.
Onlar bize ateş ediyorlar.
Çekim durdu.
Sami herkese ateş etmeye başladı.
- Tom basketleri atıyordu.
- Tom basket atıyordu.
hatta gerçek vücut çeşitliliğini destekleyen,
Çekim yaklaşık öğleyin başladı.
Neye ateş ediyorsun?
Tom neye ateş ediyordu?
Şu kayan yıldıza bak.
Aa, bak, bir göktaşı!
Silahlı saldırı pazartesi sabahı meydana geldi.
Silahlı saldırı pazartesi günü erken saatlerde meydana geldi.
Tom kime ateş ediyordu?
- Bir zamanlar bir yıldız kayması gördüm.
- Bir defasında bir yıldız kayması gördüm.
Artık kimse bize ateş etmiyor.
Ateş etme.
- Bak! Orada göktaşı gidiyor.
- Bak! Orada meteor gidiyor.
Polis silahla yaralamayı soruşturuyor.
Onlar ateş etmeye başladılar.
Az önce kayan bir yıldız gördüm.
Tom kendini birini vururken hayal edemedi.
Asker silahsız bir düşmana ateş etmeyi reddetti.
Adam aniden silahını ateşlemeye başladı.
- Bu çok kolay.
- Bu çocuk oyuncağı.
- Tereyağından kıl çeker gibi.
Çatışma başladığında, sadece dua ettim.
Tom ateş etmeye başladı.
Tom çekim hakkında bir şey söyledi mi?
Atışın kazara olduğunu düşünüyor musunuz?
Sami'nin komşuları ateş etme hakkında sorgulandı.
- Sami bir cami saldırısında vurularak öldürüldü.
- Sami bir camiye yapılan silahlı saldırıda öldü.
Gevezeliği kesin ve işe dönün!
Dikkatli ol, bu adamın ateş etme ruhsatı var!
Ben bir Rus makineli tüfekle ateş ediyorum.
Tom bir araçtan açılan ateş sonucu hayatını kaybetti.
Diğer polisler kalabalığa ateş etmeye başladı.
Tom ve Mary sadece çene çalıyorlardı.
Kayan bir yıldız gördüğünde bir dilek tut.
Her zaman atış yaparım, hedefi ıskalarım.
Bir grup milis onu gördü ve ateş açmaya başladı.
Tom silahsız bir insanı vurmakla suçlandı.
Sami silahı kavradı ve Leyla'ya ateş etmeye başladı.
Onun yapacağını söylediğin gibi o ateş ederek ortaya çıktı.
İnsanlar sık sık göktaşlarına "düşen" veya "çekim yapan" yıldızlar derler.
Düşük açıdan çekim yapmak bacaklarınızı daha uzun gösterir.
Istakozların bir anda resiften fırladığını görüyorsunuz.
Bu çocuk oyuncağı.
Kayan yıldızlar bir saniyeden daha az bir sürede gökyüzünü geçebilir.
- Keşke bilip bilmeden konuşmadan önce onun hakkında düşünseydin.
- Keşke desteksiz atmadan önce onun hakkında düşünseydin.
Tom pencereden dışarı bakarken, kayan bir yıldız, gökyüzünü geçti.
Hayatımızın ilk dağında, kariyeri yakalamaya çalışırken
Tom vurulduğu zaman kasabanın diğer tarafındaydı.
Bu çekim planı senaryonun en başından beri netti: "Hikayenin akışı kesintisizdir."
"Ben polisim. Karakola kadar gelir misiniz?” "N-neden?" “Şehrin ortasında silahla ateş etmenin suç olmadığını mı düşünüyorsun?”