Examples of using "Sheltered" in a sentence and their turkish translations:
Tom korunaklı bir hayat yaşıyor.
Tom korunaklı bir hayat yaşıyordu.
Tom korunaklı bir hayat sürdü.
Tom çok korunaklı bir yetiştirmeye sahipti.
Bu çiçekler yağmurdan korunmalıdır.
Bir mafya patronu olan Dan tüm parasını İsviçre'de sakladı.
Yüksek dağlardan aşağı inip korunaklı eteklere indi.
Esaret altındaki hayvanlar uzun, korunaklı, canlı yaşarlar, oysa vahşi halde onlar canlı olarak yenilme tehlikesindedirler.