Examples of using "Serves" in a sentence and their turkish translations:
Bu bizim amacımıza hizmet eder.
Bu, amaca hizmet eder.
Onu hak ediyorsun.
- Hak ettiğini buldu.
- Şeytan azapta gerek.
- Hak etti.
- Ettiğini buldu.
O sana hak ettiğin cezayı verir.
Yemek tarifi altı kişiye hizmet vermektedir.
Bu restoran sadece aperitifleri servis eder.
Bu restoran lezzetli yemekler servis eder.
O restoran mükemmel yemekler sunuyor.
Kulüp saymanı olarak çalışmaktadır.
Bu otel iyi sade yemek servis eder.
Bu restoran otantik Fransız yemeklerini servis ediyor.
O otel çok iyi yemekler sunar.
Bu restoran otantik Napoliten pizza sunuyor.
Kuzenim denizlerde hizmet eder.
Kuzenim denizcilerle birlikte hizmet eder.
Bu Hint restoranı sadece vejetaryen yemekleri servis etmektedir.
Bu restoran Adana ve Urfa kebabı servis eder.
Sen bunu hak ediyorsun.
Bu onun ne kadar dürüst olduğunu göstermek için hizmet vermektedir.
Teknoloji insanlığa hizmet etmedikçe kendi içinde anlamsızdır.
Bufalo kanatları servis eden bir yer bulmaya gidelim.
O, son treni kaçırmayı hak etti, oh olsun.
Onu hak ediyorsun.
Wimbledon'da şimdi, servis atışlarını değerlendiren özel elektronik aletler var.
İyi bir yemek hizmeti veren buraya yakın bir restoran keşfettim.
Hafızam beni yanıltmıyorsa bu birbirimizle ilk tanıştığımız yer.
- Hak ettiğini aldı.
- Hak ettiğini buldu.
insanların yararımıza olan bir yönde ilerlemesini garantilemek için kullanırız.
zihnimizdeki bu resmi, yapbozu oluşturmak için referans olarak kullanırız.
mülk ya da bir nesne olarak kınayan çizgi olarak hizmet eder
Hafızam beni yanıltmıyorsa, Tom ve Mary 2003 yılının ekim ayında evlendi.
Buraya gelmeyi seviyor çünkü yemeğe değer tek kokoreç yapan yerin burası olduğunu düşünüyor.
Tom yemeye değer tek fast food hizmeti veren bu yeri düşündüğü için buraya gelmeyi seviyor.
İmkânsız olanı başaramayız, ama en azından bize işaret fişeği olmuş olur.