Translation of "Meals" in Turkish

0.018 sec.

Examples of using "Meals" in a sentence and their turkish translations:

Are meals included?

Yemekler dahil mi?

Eat meals slowly.

Yemekleri yavaş yiyin.

- My stomach aches after meals.
- My stomach hurts after meals.

Yemeklerden sonra midem ağrıyor.

Don't eat between meals.

Öğünler arası yemek yeme.

He often skipped meals.

O, sık sık öğünleri atladı.

Three meals a day.

Günde üç öğün.

We prepared our meals.

Yemeklerimizi hazırladık.

She cooked him meals.

Ona yemekler pişirdi.

Are any meals included?

Yemekler dahil mi?

Tom often skips meals.

Tom genellikle öğün atlar.

I seldom skip meals.

Ben nadiren yemek atlarim.

He often skips meals.

Sık sık öğün atlar.

She often skips meals.

Sık sık öğün atladığı olur.

- It's not healthy to skip meals.
- It isn't healthy to skip meals.

Öğün atlamak sağlıklı değildir.

Take this medicine after meals.

Yemeklerden sonra bu ilacı al.

My mother prepares my meals.

Benim yemeklerimi annem hazırlar.

You shouldn't eat between meals.

Yemekler arasında yememelisin?

Brush your teeth after meals.

Yemeklerden sonra dişlerinizi fırçalayın.

Wash your hands before meals.

Yemekten önce ellerini yıka.

This restaurant serves savoury meals.

Bu restoran lezzetli yemekler servis eder.

Take this medicine between meals.

Bu ilacı öğünler arasında al.

Tom doesn't eat between meals.

Tom öğünler arasında yemek yemez.

The cook prepares delicious meals.

Aşçı lezzetli yemekler hazırlar.

Tom cooks his own meals.

Tom kendi yemeklerini pişirir.

The meals were on time.

Yemekler zamanındaydı.

Eating balanced meals is important.

Dengeli yemek yemek önemlidir.

I don't eat between meals.

Öğünler arasında yemek yemem.

- Japanese people take three meals a day.
- Japanese eat three meals a day.

Japonlar günde üç kez yemek yerler.

- I'm cooked meals by my mother.
- My mother cooks my meals for me.
- My mother prepares my meals.
- My mother cooks for me.
- My meals are prepared by my mother.

Benim yemekler annem tarafından hazırlanmaktadır.

- It is not good to eat between meals.
- It isn't good to eat between meals.
- It's not good to eat between meals.

Yemekler arasında yemek yemek iyi değildir.

The meals don't suit my taste.

Yemekler benim zevkime uymuyor.

We have three meals a day.

Bir günde üç kez yemek yeriz.

In general, I prefer meatless meals.

Genel olarak, etsiz yemekleri tercih ederim.

Tom never eats anything between meals.

Tom yemekler arasında asla bir şey yemez.

Doctors recommend three meals a day.

Doktorlar günde üç öğün tavsiye ediyorlar.

It's not healthy to skip meals.

Öğün atlamak sağlıklı değildir.

You shouldn't eat snacks between meals.

Öğünler arasında abur cubur yememelisin.

Japanese eat three meals a day.

Japonlar günde üç kez yemek yerler.

Tom cooked all his own meals.

Tom bütün kendi yemeklerini pişirdi.

Take-out meals will be available.

Eve servis yemekleri mevcut olacak.

You can choose from six meals.

- Altı yemekten seçebilirsin.
- Altı yemekten seçebilirsiniz.

I can't do without coffee after meals.

Yemeklerden sonra kahvesiz yapamam.

Do you wash your hands before meals?

Yemeklerden önce ellerini yıkar mısın?

Eating between meals is a bad habit.

Öğünler arasında yemek yemek kötü bir alışkanlıktır.

Mother frowns upon us eating between meals.

Annem yemekler arasında yememize karşı çıkar.

All the family meet at evening meals.

Bütün aile akşam yemeklerinde buluşur.

My mother cooks my meals for me.

Yemeklerimi annem hazırlar.

Take your time when you eat meals.

Yemek yemek için zaman ayırın.

She prepares wholesome meals for her family.

Ailesi için sağlıklı yemekler hazırlar.

This cook cooks different meals every day.

Bu ahçı her gün farklı yemekler pişirir.

That chef prepares different meals every day.

O şef her gün farklı yemekler hazırlar.

Doctors recommend eating three meals a day.

Doktorlar günde üç öğün yemek yemeyi öneriyorlar.

Snacking between meals is a bad habit.

Öğünler arasında atıştırmak kötü bir alışkanlıktır.

How do you avoid grazing between meals?

Yemekler arası atıştırmaktan nasıl kaçınıyorsun?

How do you avoid snacking between meals?

Öğün aralarında atıştırmaktan nasıl uzak duruyorsun?

You eat good meals in this boardinghouse.

Bu pansiyonda iyi yemek yersin.

He brushes his teeth after his meals.

O yemeklerinden sonra dişlerini fırçalar.

You must clean your hands before meals.

Yemeklerden önce ellerini yıkamalısın.

I don't want you eating between meals.

Öğünler arasında yemek yemeni istemiyorum.

Tom always brushes his teeth after meals.

Tom her zaman yemeklerden sonra dişlerini fırçalar.

I eat my meals at the hospital.

Öğün yemeklerimi hastanede yiyorum.

Don't you wash your hands before meals?

Yemeklerden önce ellerini yıkamıyor musun?

I try not to eat between meals.

Öğünler arasında bir şey yememeye çalışıyorum.

I've never heard him complaining about his meals.

Onun yemekleri hakkında şikâyet ettiğini hiç duymadım.

Do you eat three square meals a day?

Bir günde üç doyurucu yemek yer misin?

My father often reads the newspaper during meals.

Babam gazeteyi genelde yemek esnasında okur.

Take one four times a day, after meals.

Yemeklerden sonra günde dört kez alın.

That restaurant prepares two thousand meals every day.

O restoran her gün iki bin yemek hazırlar.

We want you to behave yourself during meals.

- Yemekler sırasında terbiyeni takınmanı istiyoruz.
- Sofrada uslu durmanı istiyoruz.

Tom usually eats only two meals a day.

- Tom genellikle günde sadece iki öğün yemek yer.
- Tom genellikle günde sadece iki öğün yer.

Tom usually only eats two meals a day.

Tom genellikle sadece günde iki yemek yer.

I like to take a walk after meals.

Yemeklerden sonra yürüyüş yapmaktan hoşlanırım.

The professor was famous for his abstemious meals.

Profesör kanaatkar yemekleriyle ünlüydü.

Expensive meals can't compensate for lack of sleep.

Pahalı yemekler uyku eksikliğini telafi edemez.

I used to cook three meals a day.

Bir günde üç yemek pişirirdim.

You need not wash the dishes after meals.

Yemekten sonra bulaşıkları yıkamana gerek yok.

She advised him not to eat between meals.

O, ona yemekler arasında yememesini tavsiye etti.

Tom ate all his meals in his room.

Tom bütün yemeklerini odasında yedi.

Avoid drinking too much water with your meals.

Yemeklerinizle çok fazla su içmekten kaçının.

How many meals a day do you eat?

Günde kaç öğün yemek yiyorsun?

What with overwork and poor meals, she fell ill.

Aşırı çalışma ve yetersiz yemeklerden dolayı, o hastalandı.

The doctor advised him not to eat between meals.

Doktor ona yemekler arasında yememesini tavsiye etti.

In order to lose weight some people skip meals.

Bazı insanlar kilo vermek için öğün atlarlar.

The rates cover all the meals at the hotel.

Fiyat listesi, oteldeki tüm yemekleri kapsar.

It's important to eat three square meals a day.

Bir günde üç öğün yemek yemek önemlidir.

My wife prepares very good meals in this kitchen.

Karım bu mutfakta çok iyi yemekler hazırlar.

Tom's doctor advised him not to eat between meals.

Tom'un doktoru ona yemekler arasında yemek yememesini tavsiye etti.

This is where they usually have their evening meals.

Bu onların genellikle akşam yemeklerini yedikleri yer.

That inn is 5,000 yen a night, meals excluded.

O otel, yemek hariç gecelik 5000 yendir.

Is eating between meals really bad for your health?

Öğünler arasında yemek yeme sağlığınız için gerçekten zararlı mıdır?

My father will often read the newspaper during meals.

Babam yemekler sırasında sık sık gazete okuyacaktır.

Tom started cooking his own meals to save money.

Tom para biriktirebilmek için yemeklerini kendi yapmaya başladı.

Do you and your husband usually eat meals together?

Siz ve kocanız genellikle birlikte yemek yer misiniz?

He has the habit of reading the newspaper during meals.

- Onun yemeklerde gazete okuma alışkanlığı vardır.
- O yemek süresince gazete okuma alışkanlığına sahiptir.

He cooked meals for himself when his wife was sick.

O, karısı hastayken kendisi için yemekler pişirdi.

I make it a rule never to eat between meals.

Öğünler arasında asla yememeyi prensip edinirim.

She makes excellent meals in the blink of an eye.

O göz açıp kapayıncaya kadar mükemmel yemekler yapar.