Examples of using "Servant" in a sentence and their turkish translations:
Ben senin hizmetçinim.
Ben senin uşağın değilim.
Tom bir uşak değildi.
- Sen benim kulumsun.
- Sen benim hizmetçimsin.
Tom senin hizmetkarın değil.
Bir hizmetçi gibi davranırsan, bir hizmetçi gibi davranılırsın.
Hizmetçi yeri sildi.
Tom bir kamu görevlisiydi.
Onu hizmetçim yaptım.
Ben bir devlet memuruydum.
Kapa çeneni, cehennemin kulu!
Bir hizmetçi tutmak istiyorum.
Bizim sadık hizmetçimiz hastanede öldü.
Bir hizmetçi tutacak kadar zengin.
Para iyi bir hizmetkar, ancak kötü bir ustadır.
Para iyi bir uşak ama kötü bir efendi.
Para korkunç bir efendi ama mükemmel bir hizmetçidir.
Uşağım olmak ve beni izlemek ister misin?
Akıl iyi bir uşak fakat kötü bir efendidir.
Allah'ın affettiği kuluna siz nasıl olur da acı çektirirsiniz?
Kız kardeşine bu kurallara uymasını söyle. Ben sizin hizmetçiniz değilim.
Uşak geldi ve ağacı küçük parçalara ayırdı.
Bir uşak özel bir evde bir hizmetçi olarak çalışan adamdır.
Övgüler olsun Sam'ın Tanrısı RAB'be, Kenan Sam'a kul olsun.
O sadece Çizmeli Kedi görüntüsünü kullanmak zorunda kaldı. Ben onun sadık uşağıydım.
Tanrı Yafet'e bolluk versin, Sam'ın çadırlarında yaşasın, Kenan Yafet'e kul olsun.
Annesi onun eğitimi için ödemeyi reddetti bu yüzden o, üniversitede iken kendi masraflarını ödemek için bir hizmetçi olarak çalıştı.
Nuh ayıldığında küçük oğlunun ne yaptığını anladı ve şöyle dedi: "Kenan'a lanet olsun, köleler kölesi olsun kardeşlerine."
İbrahim, evindeki en yaşlı ve her şeyden sorumlu uşağına, "Elini uyluğumun altına koy" dedi, "Yerin göğün Tanrısı Rabbin adıyla ant içmeni istiyorum. Aralarında yaşadığım Kenanlılardan oğluma kız almayacaksın. Oğlum İshaka kız almak için benim ülkeme, akrabalarımın yanına gideceksin."