Examples of using "Refute" in a sentence and their turkish translations:
Sonra, bunu reddedebilirsin.
Tezini çürütmeye çalışmayacağım.
Bu çağ dışı fikri çürütmek istemiyorum.
Hiç kimse gerçeği inkar edemez.
diğer tarafta ise düz dünyacıların nasa'nın verilerini çürüttüğü teoriler
Evrimin bilimsel gerçeği o kadar büyük bir çoğunlukla kuruldu ki onu çürütmek neredeyse imkansızdır.