Examples of using "Professors" in a sentence and their turkish translations:
Biz profesörüz.
birde herşeyin profesörleri
on siyahi profesör işe alınacak,
Öğretmenlerim beni sever.
Tom ve Mary her ikisi de profesördür.
- Altı profesör komiteyi oluşturur.
- Komite altı profesörden oluşur.
Profesörlerden biri fısıldadı.
- O ve ben öğretmeniz.
- O ve ben profesörüz.
Tom ve Mary profesördürler.
Bazı profesörler bu sorunu anlamıyor.
Onlar profesör.
Profesörler de hata yapabilir.
on altı siyahi veya çok ırklı profesör,
Komite genellikle profesörlerden oluşmaktadır.
İranlı iki fizik profesörü suikaste uğradı.
Onlar öğretmenler.
Turku Üniversitesinde kaç tane profesör var?
Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatının genel hatları bu şekilde.
Hala hayatta olan babam ve büyükbabam dil profesörleriydiler.
Bu sözlük hem öğrenciler hem de öğretmenler için iyi bir öğrenme aracıdır.
Profesörler, her şeyi detaylı bir şekilde açıklamalılar, kısa ve öz olmamalılar ve her zaman öğrencilere eve gitmelerini ve kitaplarını okumalarını söylemeliler.
Flandre'da İngilizce olarak ders veren profesör ve öğretim elemanlarının yüzde 10 ila 20 arasındakileri, gerekli dil seviyesine ulaşmadılar.