Translation of "Predicted" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Predicted" in a sentence and their turkish translations:

I predicted this.

Ben bunu öngördüm.

Thunderstorms are predicted.

Fırtınalar tahmin edilmektedir.

I predicted it.

Onu tahmin ettim.

You predicted it.

- Bunu tahmin ettin.
- Bunu tahmin ettiniz.

He predicted it.

O onu tahmin etti.

Tom predicted it.

Tom onu öngördü.

She predicted it.

O onu öngördü.

Mary predicted it.

Mary onu öngördü.

We predicted it.

Biz onu önceden haber verdik.

They predicted it.

Tahmin ettiler.

- Who could've predicted this?
- Who could have predicted this?

- Bunu kim öngörebilirdi ki?
- Bunu kim tahmin edebilirdi ki?

Tom predicted our success.

Tom başarımızı öngördü.

He predicted our success.

Başarımızı önceden gördü.

She predicted our success.

Başarımızı öngörmüştü.

- No one could've predicted that.
- No one could have predicted that.

Hiç kimse onu öngörebilirdi.

- No one could've predicted this.
- No one could have predicted this.

Bunu kimse tahmin edemezdi.

He predicted she would win.

O, onun kazanacağını tahmin etti.

It was sunny as predicted.

Tahmin edildiği gibi hava güneşliydi.

Tom predicted Mary would win.

Tom Mary'nin kazanacağını tahmin etti.

I predicted this would happen.

Bunun olacağını tahmin ettim.

Everything Tom predicted came true.

Tom'un söylediği her şey gerçekleşti.

Nobody predicted this would happen.

Hiç kimse bunun olacağını öngörmedi.

Tom predicted this would happen.

Tom bunun olacağını önceden bildi.

Tom predicted his own death.

Tom kendi ölümünü önceden haber verdi.

I predicted Tom would lose.

Tom'un kaybolacağı öngörüsünde bulundum.

Tom predicted that would happen.

Tom onun olacağını öngördü.

Snow is predicted Monday afternoon.

Kar pazartesi öğleden sonra öngörülüyor.

The result is easily predicted.

Sonuç kolayca tahmin edilebilirdir.

Tom predicted Mary would lie.

Tom Mary'nin yalan söyleyeceğini tahmin etti.

Yeah! Exactly how I predicted! Yeah!"

diyen bilgileri görüyor, duyuyor olurduk.

The old man predicted our success.

Yaşlı adam başarımızı öngördü.

It's been predicted for 2 months.

İki aydır hesaplanmış.

Tom predicted there would be rain.

Tom yağmur yağacağını öngördü.

He predicted there would be rain.

Yağmur olacağını öngördü.

Tom predicted that Mary would win.

Tom, Mary'nin kazanacağını öngördü.

I couldn't have predicted this happening.

Ben bu olayı tahmin edemezdim.

Some weather forecasters predicted a hurricane.

Bazı hava tahmincileri bir kasırgayı tahmin etti.

Tom predicted Mary would do that.

Tom, Mary'nin onu yapacağını tahmin etti.

Sami's violent behavior can't be predicted.

Sami'nin sert davranışı tahmin edilemez.

Tom predicted Mary would be late.

Tom Mary'nin geç kalacağını öngördü.

- No one could've predicted this.
- No one could have predicted this.
- No one could've foreseen that.

Hiç kimse bunu tahmin edebilirdi.

Professor who predicted Van earthquake in advance

Van depremini önceden tahmin eden profesör

Just as Max predicted, our team lost.

Max'ın tahmin ettiği gibi, takımımız kaybetti.

What Tom predicted would happen has happened.

Tom'un olacağını tahmin ettiği şey oldu.

Tom was late, just like Mary predicted.

Tam Mary'nin tahmin ettiği gibi Tom geç kalmıştı.

The events unfolded just as she predicted.

Olaylar tam onun tahmin ettiği gibi meydana geldi.

Just as Tom predicted, our team lost.

Tam Tom'un tahmin ettiği gibi, takımımız kaybetti.

Tom predicted that our team would win.

Tom takımımızın kazanacağını tahmin etti.

I predicted this would happen months ago.

Aylar önce bunun olacağını öngördüm.

Tom predicted Mary would win the race.

Tom Mary'nin yarışı kazanacağını önceden tahmin etti.

A bright future was predicted for him.

Ona parlak bir gelecek öngörüldü.

Tom predicted that Mary would do that.

Tom Mary'nin onu yapacağını öngördü.

So I predicted that habituation to risk-taking

Böylece, risk almaya alışmanın korku ve suçluluk gibi

A loss in third-quarter revenues was predicted.

Üçüncü çeyrek gelirlerinde bir kayıp öngörülüyordu.

MIT has predicted global economic collapse by 2030.

MİT, 2030 yılına kadar küresel ekonomik çöküş öngördü.

Tom is freaking out, just like Mary predicted.

Tam Mary'nin tahmin ettiği gibi, Tom'un tepesi atıyor.

Tom failed the test, just like Mary predicted.

Tam Mary'nin tahmin ettiği gibi Tom sınavda başarısız oldu.

Everything is working out just as Tom predicted.

Tom'un tahmin ettiği gibi her şey işe yarıyor.

Everything happened the way Tom predicted it would.

Her şey Tom'un olacağını tahmin ettiği şekilde oldu.

She predicted the book would be very successful.

- O kitabın çok başarılı olacağını öngördü.
- O, kitabın başarılı olacağını tahmin etti.

Tom and Mary got divorced, just like you predicted.

Tom ve Mary sadece tahmin ettiğin gibi boşandı.

Economists have predicted five of the last three recessions.

Ekonomistler gerçekten olduğundan daha fazla durgunluk tahmin ettiler.

The second quarter GNP growth was higher than predicted.

İkinci çeyrek GSMH büyüme tahmin edilenden daha yüksekti.

Einstein predicted that the Sun's gravity would bend light.

Einstein Güneş'in yerçekiminin ışığı eğeceğini önceden haber verdi.

No one correctly predicted the repercussions of these policies.

Hiç kimse bu politikaların etkilerini doğru bir şekilde öngöremedi.

The flood waters are predicted to engulf the town.

Taşkın sularının kasabayı sarması öngörülüyor.

The morning forecast predicted thunder showers later in the day.

Sabah hava durumu daha sonra gün içinde gök gürültülü sağanak yağışı öngördü.

My mother's psychic friend has predicted we will have triplets.

Annemin falcı arkadaşı üçüzlerimiz olacağı kehanetinde bulundu.

Is that not everybody behaved like Adam Smith would have predicted.

herkes Adam Smith'in öngördüğü gibi davranmadı.

My water broke on the evening of the predicted birth date.

Önceden belirlenen doğum tarihinin akşamında suyum kesildi..

Was something really disruptive… so much that even the competition predicted its failure.

gerçekten yıkıcı bir şeydi ... o kadar çok ki rekabet başarısızlığını öngörüyordu.

I predicted that you wouldn't be able to cut the mustard in this job.

Bu işte beklentileri karşılayamayacağını tahmin etmiştim.

It is predicted that the watch company will produce over one million new watches a year.

Saat şirketi bir yılda tahminen bir milyonun üzerinde yeni saat üretecek.

The National Center for Education Information says a predicted teacher shortage won't pan out because teachers who left the profession are returning.

Ulusal Eğitim Bilgi Merkezi Mesleği bırakan öğretmenler geri döndüklerinden dolayı tahmin edilen bir öğretmen açığının sonuç vermeyeceğini söylüyor.

Through mathematical calculations, Le Verrier predicted the presence of another planet beyond Uranus. The gravitational pull of this planet would explain the unusual motion of Uranus.

Matematiksel hesaplamalar yoluyla Le Verrier Uranüsün ötesindeki başka gezegenin varlığını tahmin etti. Bu gezegenin yer çekimi Uranüsün sıradışı hareketini açıkladı.

He also discovered sunspots, the dark areas of the Sun. He saw that the planet Venus has light and dark phases just like the Moon. These discoveries provided empirical information that proved that the Sun is at the center of the Solar System, as Nicholas Copernicus had predicted.

O da güneş lekelerini, güneşin karanlık alanlarını keşfetti. O, Venüs gezegeninin ışığı olduğunu ve sadece ay gibi karanlık evreleri olduğunu gördü. Bu keşifler güneşin güneş sisteminin merkezinde olduğunu kanıtlayan deneysel bilgi sağladı, Nicholas Copercinus'un önceden bildirdiği gibi.