Examples of using "Nonstop" in a sentence and their turkish translations:
Aralıksız yağmur yağdı.
Kadınlar durmaksızın konuşur.
Tom üç saat boyunca durmadan konuştu.
Bu tren Nagoya'ya direkt gider.
Bu uçak Tokyo'ya kesintisiz uçar.
Ben sadece durmadan uçuşlarla ilgileniyorum.
Kesintisiz uçuşlar neredeyse her zaman daha pahalıdır.
Tom tam bir saat boyunca kesintisiz konuştu.
- Boston'a kesintisiz bir uçuş var mı?
- Boston'a aktarmasız uçuş var mı?
- Boston'a direkt uçuş var mı?
New York'a aktarmasız bir uçuş istiyorum.
New York'a kesintisiz uçuş var mı?
- Osaka'dan Los Angeles'a molasız uçtuk.
- Osaka'dan Los Angeles'a aktarmasız uçtuk.
Lindbergh'in tek başına sürekli transatlantik uçuşu kayda değer bir başarıydı.
Son 10 yılı hiç durmadan
- Üç gündür kesintisiz yağmur yağıyor.
- Üç gündür aralıksız yağmur yağıyor.
- Üç gündür aralıksız yağıyor.
- Üç gündür aralıksız yağmur yağıyor.
- Üç gündür aralıksız yağıyor.