Examples of using "Niece" in a sentence and their turkish translations:
Mary benim yeğenim.
Ben Tom'un yeğeniyim.
Yeğenim bir hemşiredir.
Bir kız yeğenim yok.
Mary Tom'un yeğeni olabilir.
Yiğen teyzesine benziyor.
Yeğenim kız kardeşimin kızı.
Yeğenim ciddi bir kızdır.
Tom'un Mary adında bir yeğeni var.
Sami kız kardeşini ve kız yeğenini öldürdü.
Mary adında bir yeğenim var.
Yeğenim Tenten okumayı sever.
Yeğenim Libya'dan. O Libyalı.
Bay Eliot'un kız yeğeni bir kadınlar üniversitesine gidiyor.
Doğruyu söylemek gerekirse, o benim yeğenimdir.
Yiğenim kız kardeşimin kızıdır.
Leyla yeğenini almak için bekliyordu.
Bir yeğen bir kardeşin kızıdır.
Bir yeğen bir erkek kardeşin kızıdır.
Bir yeğen bir kız kardeşin kızıdır.
Bir kardeşin kızı bir yeğendir.
Onun kız yeğeni çekici ve yaşına göre olgundur.
Kız yeğenim yaşına göre çekici ve olgundur.
Yeğen, bir erkek ya da kız kardeşin kızıdır.
Üç yaşındaki yeğenim beni yanaktan öptü.
Bir kız yeğenim var. O, Mary ile aynı okula gider.
İlk sırada resim çizen kız benim yeğenim.
Kralın yeğeni karısını gözyaşlarına boğduğunda Ney, " Siz İngiliz bahçelerinde oturup çayınızı yudumlarken