Examples of using "Negotiating" in a sentence and their turkish translations:
Biz görüşmeyi bitirdik.
Neyi müzakere ediyorsunuz?
Ben pazarlık etmekte iyi değilim.
Tom'la müzakere etmeyi denedin mi?
Ama onların büyük, çok büyük pazarlık güçleri var.
Onlar tatmin edici bir uzlaşmaya varmak için müzakere ediyorlar.
Müzakere masasına ne getirebilirsin?
Özürlü biri için merdivenlerde görüşme korkutucu olabilir.
Tesla şimdi Şanghay'da büyük bir fabrikanın montajını görüşüyor.