Translation of "Motivated" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Motivated" in a sentence and their turkish translations:

Was motivated

güdülenme şekli hakkında bir hikaye

I'm motivated.

Ben motiveyim.

You're motivated.

Sen motive edildin.

We're motivated.

Biz motive edildik.

- Tom was motivated.
- Tom used to be motivated.

Tom motiveydi.

- Tom seemed to be motivated.
- Tom seemed motivated.

Tom motive olmuş görünüyordu.

I motivated you.

Seni motive ettim.

Tom seems motivated.

Tom motive görünüyor.

Tom was motivated.

Tom motiveydi.

I'm highly motivated.

Ben hayli motive oldum.

Are you motivated?

Sen motive misin?

Tom is motivated.

Tom motive edildi.

It motivated us.

Bu bizi teşvik etti.

I'm very motivated.

Ben çok motive oldum.

Tom seemed motivated.

Tom motive olmuş görünüyordu.

I wasn't very motivated.

Çok motive değildim.

Tom is very motivated.

Tom çok motive.

Tom isn't very motivated.

Tom çok motive değil.

Tom is extremely motivated.

Tom son derece motive.

Tom's success motivated us.

Tom'un başarısı bizi motive etti.

Tom is really motivated.

Tom gerçekten motive edilmiş.

What motivated these kids?

Bu çocukları ne motive etti?

Tom's success motivated me.

Tom'un başarısı beni özendirdi.

You seem very motivated.

Çok motive olmuş görünüyorsun.

Tom didn't seem motivated.

Tom motive olmuş görünmüyordu.

Are you still motivated?

Hâlâ motive misiniz?

You're motivated, aren't you?

Motivesin, değil mi?

- I think Tom is motivated.
- I think that Tom is motivated.

Sanırım Tom motive.

- I know that Tom is motivated.
- I know Tom is motivated.

Tom'un motive olduğunu biliyorum.

They were motivated by revenge.

Onlar intikamla motive edildi.

Tom is motivated, isn't he?

Tom motive edilmiş, değil mi?

Tom seems to be motivated.

Tom harekete geçirilmiş gibi görünüyor.

I'm not motivated by money.

Ben parayla motive edilmem.

I'm motivated to do that.

Onu yapmak için motive oldum.

Tom and Mary are motivated.

Tom ve Mary motive oldular.

Tom looks like he's motivated.

Tom motive olmuş gibi görünüyor.

Tom seems to be very motivated.

Tom çok motive edilmiş gibi görünüyor.

I'm very motivated to do that.

Onu yapmak için çok motive oldum.

- Are you motivated?
- Are you driven?

Sen kararlı mısın?

Your problem is you're not motivated.

Senin sorunun, motive olmamandır.

Tom was motivated to do that.

Tom bunu yapmak için motive oldu.

Tom is motivated to do that.

Tom bunu yapmaya motive edilmiş.

When you're motivated by what you want,

İstediğin şeylere göre motive olursan

Motivated behaviors fall into two general classes:

Motive edilmiş davranışlar iki genel kategoriye ayrılır:

So, what are people actually motivated by?

O halde insanları asıl motive eden ne?

I often feel motivated to learn more.

Genellikle daha fazla öğrenmek için kendimi motive olmuş hissediyorum.

Tom will be motivated to do that.

Tom bunu yapmak için motive olacak.

I wasn't really motivated to do that.

Bunu yapmak için gerçekten motive olmadım.

Tom didn't seem to be very motivated.

Tom çok motive olmuş gibi görünmüyor.

Tom was very motivated to do that.

Tom bunu yapmak için çok motive olmuştu.

Tom doesn't feel motivated to do that.

Tom bunu yapmak için motive olmuş hissetmiyor.

I wasn't very motivated to do that.

Bunu yapmak için çok motive olmadım.

- Tom said Mary wasn't motivated to do that.
- Tom said that Mary wasn't motivated to do that.

Tom, Mary'nin bunu yapmak için motive olmadığını söyledi.

- Tom said Mary isn't motivated to do that.
- Tom said that Mary isn't motivated to do that.

Tom, Mary'nin bunu yapmak için motive olmadığını söyledi.

- Tom thinks Mary is motivated to do that.
- Tom thinks that Mary is motivated to do that.

Tom, Mary'nin bunu yapmak için motive olduğunu düşünüyor.

- Tom said Mary was motivated to do that.
- Tom said that Mary was motivated to do that.

Tom, Mary'nin bunu yapmak için motive olduğunu söyledi.

- Tom said Mary is motivated to do that.
- Tom said that Mary is motivated to do that.

Tom Mary'nin, bunu yapmak için motive olduğunu söyledi.

- Tom said that he was motivated to do that.
- Tom said he was motivated to do that.

Tom bunu yapmak için motive olduğunu söyledi.

What was that decision, and what motivated it?

Bu karar neydi ve seni buna ne itti?

Tom will probably be motivated to do that.

Tom muhtemelen bunu yapmak için motive olacak.

I hope Tom isn't motivated to do that.

Umarım Tom bunu yapmak için motive olmamıştır.

Why is Tom so motivated to do that?

Tom neden bunu yapmak için çok motive olmuş?

I didn't think Tom would be so motivated.

Tom'un bu kadar motive olacağını sanmıyordum.

Sami understood what motivated Layla to do that.

Sami, Leyla'yı onu yapmaya yönelten şeyi anladı.

Tom is motivated to do that, isn't he?

Tom bunu yapmak için motive, değil mi?

- I don't think Tom is motivated to do that.
- I don't think that Tom is motivated to do that.

Tom'un bunu yapmak için motive olduğunu düşünmüyorum.

- Tom said he didn't feel motivated to do that.
- Tom said that he didn't feel motivated to do that.

Tom bunu yapmak için motive olmuş hissetmediğini söyledi.

- Tom told me Mary wasn't motivated to do that.
- Tom told me that Mary wasn't motivated to do that.

Tom bana Mary'nin bunu yapmak için motive olmadığını söyledi.

- Tom told Mary I was motivated to do that.
- Tom told Mary that I was motivated to do that.

Tom Mary'ye bunu yapmak için motive olduğumu söyledi.

I don't know what motivated me to come here.

Buraya gelmek için beni neyin motive ettiğini bilmiyorum.

- What motivates you?
- What motivated you?
- What drives you?

Seni ne motive etti?

Tom isn't likely to be motivated to do that.

Tom bunu yapmak için motive olmamış gibi.

Tom says he doesn't feel motivated to do that.

Tom, bunu yapmak için motive olmadığını söylüyor.

I didn't think you'd be motivated to do that.

Bunu yapmak için motive olduğunu sanmıyorum.

Tom said that he wasn't motivated to do that.

Tom bunu yapmak için çok motive olmadığını söyledi.

Tom knew that I was motivated to do that.

Tom bunu yapmak için harekete geçirilmiş olduğumu biliyordu.

Tom will probably still be motivated to do that.

Tom muhtemelen hâlâ bunu yapmaya motive olacak.

You don't seem to be as motivated as Tom.

Tom kadar motive görünmüyorsun.

- I don't think Tom would be motivated to do that.
- I don't think that Tom would be motivated to do that.

Tom'un bunu yapmak için motive olacağını düşünmüyorum.

So this is why I call motivated reasoning, "soldier mindset."

İşte bu yüzden gerekçeli muhakeme, "asker zihniyeti"dir.

Tom said that he was very motivated to do that.

Tom, bunu yapmak için çok motive olduğunu söyledi.

Tom said that he was really motivated to do that.

Tom gerçekten bunu yapmak için motive olduğunu söyledi.

That we're motivated to dig into a problem and create change.

bir problemi çözmek ve değişim yaratmak için motive oluyoruz.

I'd like to teach in a school with highly-motivated students.

Bir okulda yüksek motivasyona sahip öğrencilerle ders vermek istiyorum.

I didn't think Tom would be so motivated to do that.

- Tom'un onu yapmak için bu kadar istekli olacağını düşünmemiştim.
- Tom'un onu yapmak için bu kadar motive olmuş olacağını düşünmemiştim.

Tom told me that Mary would be motivated to do that.

Tom bana Mary'nin onu yapmaya istekli olacağını söyledi.

If you're not motivated, go back home. You'll just be a hindrance.

Motive değilsen hemen eve dön. Sadece bir ayak bağı olacaksın.

You don't seem to be as motivated as Tom seems to be.

Tom'un göründüğü kadar motive olmuş görünmüyorsun.

- Tom was quite motivated.
- Tom was enthusiastic.
- Tom had a lot of enthusiasm.

Tom oldukça motiveydi.

If you want to learn a language, you need a reason to stay motivated.

Bir dili öğrenmek istiyorsanız, motive kalmak için bir nedene ihtiyacınız var.