Translation of "Mongol  " in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Mongol  " in a sentence and their turkish translations:

Attack the Mongol rearguard.

Moğolların kalan askerlerine saldırmak için yeni bir fırsat olarak görüyorlardı.

The speed of the Mongol advance was frightening.

Moğol ilerleyişinin hızı korkutucuydu.

After another hour of fighting, the Mongol push slowed

Bir saat sonra Moğolların itişi yavaşladı.

The Mongol hordes wiped out everything in their path.

Moğol orduları yolları üzerindeki her şeyi ortadan kaldırdı.

Qutuz of the sobering Mongol advance into the Middle East…

Özellikle Qutuz'a Moğolların orta doğudaki ölçülü ilerleyişi hatırlatılınca.

Mary's mother is Lakota and her father is a Mongol.

Mary'nin annesi Lakotadır ve babası bir Mongoldur.

The mountain slopes, maintaining a fighting retreat under increasing Mongol pressure.

ve dağ eğimlerinden geçerkende Moğol baskısına dayanıp savaşarak geri çekiliyorlardı.

And kill all Muslim children if Qutuz refused to submit to Mongol rule.

camileri ve tüm müslüman çocukları öldüreceğine yemin ediyordu.

These weapons, while very inaccurate, were very effective at scaring Mongol horses, thereby

Bu silahlar ne kadar isabetsiz olsalarda Moğol atlarına karşı onları korkutup ilerleyişlerini yavaşlatmakta

Although he admitted that the Mamluks faced impossible odds against the vast Mongol army,

Memlüklerin,Moğolların büyük ordusu karşısında neredeyse imkansız şartlar altında olduğunu bildiği halde

As the Mongol army crossed the river Jordan they were surprised by Baibars’ contingent.

Moğol ordusu Şeria Nehrini geçtiği gibi Baybarsın birlikleri tarafından saldırıya uğradılar.

Bolstered by the presence of their commander, the resolve of the Mongol troops hardened.

Kumandanlarıda savaşa girince Moğolların düşüşü zorlandı

Four Mongol envoys had the full attention of Sultan Saif al-din Qutuz and his generals.

Sultan Saif ad-Din Qutuz'u ve generallerini tüm dikkatleriyle dinlediğinin farkında değillerdi.

Back in Cairo, Mamluk commanders agreed that it would be wise to capitulate to Mongol demands.

Kahireye dönelim:Memlük komutanlar Moğol isteklerine teslim olmanın akıllıca olduğu konusunda anlaştılar.

My school has Uighur, Han, Kazakh, Hui, Mongol, Kirghiz, Xibo, Tajik, and Uzbek ethnicities, among others.

Benim okul, diğerleri arasında, Uygur, Han, Kazak, Hui, Moğol, Kırgız, Xibo, Tacik ve Özbek etnik kökenlere sahiptir.

Qutuz countered by ordering his right flank to charge out of the treeline into the Mongol left.

Qutuz ise sağ kanadına saldırma emri vererek Moğol solunu sarma emri verdi.

History books write that after the Mongol invasion of Baghdad, many books were thrown into the Tigris River and therefore the colour of the river turned blue with the ink of books.

Tarih kitapları Moğolların Bağdat'ı işgalinden sonra birçok kitabın Dicle Nehri'ne atıldığını ve bu yüzden nehrin renginin kitapların mürekkebiyle maviye döndüğünü yazıyor.