Examples of using "Heaven" in a sentence and their turkish translations:
- Allah korusun!
- Allah göstermesin!
- Ağzından yel alsın!
- Ağzını hayra aç!
- Tom artık cennette.
- Tom şimdi cennette.
Burası cennet.
Allah neden bilir.
- Tom cennette gibiydi.
- Tom mutluluktan havalara uçuyordu.
- Tom'un keyfine diyecek yoktu.
Bu, cennetten kudret helvası.
Tom cennette.
Bir cennet var mı?
Mary gökteydi.
- Tom cennette gibiydi.
- Tom mutluluktan havalara uçuyordu.
- Tom'un keyfine diyecek yoktu.
- İçim içime sığmıyor.
- Çok çok mutluyum.
- Sevinçten havalara uçuyorum.
- Cennette gibiyim.
Cennet onların ayağının altındadır
Cennetten resmi olarak tapuların satıldığı
Evlilikler cennette yapılır.
Ruhu cennetteydi.
Kuş cennette.
Ruhu cennetteydi.
- Tom mutluluktan havalara uçuyordu.
- Tom'un keyfine diyecek yoktu.
Bunun cennet olduğunu söylemedim.
Cennete nasıl gidebilirim?
O yedinci gökteydi.
Bu çöp korkunç kokuyor.
Fadıl'ın oğulları cennete gidecekler.
- Leyla cennete gitmek istedi.
- Leyla cennete gitmek istiyordu.
Cennet, kendilerine yardım edenlere, yardım eder.
Allah elimizden gelen her şeyi yaptığımızı biliyor.
Cennette sevmek için bekleyebilirim.
Allah göğü ve yeri yarattı.
Ben sadece cennete gitmek istiyorum.
Tom öldü ve cennete gitti.
Gökyüzünden bütün yerler aynı mesafededirler.
Barselona, Katalon mutfağının cennetidir.
Para talih kuşu gibi geldi.
Onlar mükemmel bir çiftti.
Tanrıya şükürler olsun! Ben zamanında geliyorum.
Bütün bu olay iğrenç kokuyor.
Benim için cennet mi cehennem mi?
Cennete giden yol cehennemden geçer.
- Burası leş gibi kokuyor.
- Burası insanın burnunun direğini kırıyor.
Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı.
Cennet ve cehennem sadece insanların kalplerinde vardır.
Öldüğümü ve cennete gittiğimi sanıyordum.
Birlikte yenilen çikolata ve çilek cennetin ta kendisidir.
Göklerdeki Babamız, adın kutsal kılınsın.
Seninle cinsel ilişki kurmak cennette olmak gibidir.
Ve onlar yeni cenneti ve yeni dünyayı gördü.
Cennet ve cehennem sadece insanın kalbinde bulunur.
Kendiniz ölene kadar cenneti göremezsiniz.
Evlilikler cennette yapılır ve yeryüzünde tüketilir.
Cennet ve cehennem, insanın kalbinde bulunur.
Pastırma yazı sırasında Paris dünyevi bir cennettir.
Cennette hizmet etmektense, Cehennemde saltanat sürmek daha iyidir.
Tom ve Mary cennette yapılan bir eşti.
- Yahya, cennet krallığının yakında olduğunu söyledi.
- Yahya göklerin egemenliğinin yakında olduğunu söyledi.
Enginlerin kaynakları ve göklerin kapakları kapandı. Yağmur dindi.
Biraz kebaplı bir tabak pulao çok güzel.
Ve yeni cenneti ve yeni dünyayı gördüm.
- O, haberi duyduktan sonra mutluluktan havalara uçtu.
- Tom haberi duyduktan sonra çok mutluydu.
Leyla, annesini görmek için cennete gitmek istedi.
Tom, amacına ulaşmak için her yolu denedi.
Burası leş gibi kokuyor.
hakiki bir kahramanı cennete uğurlamakla görevlendirimiştim.
Cennetin Oğlunun öfkesini duydun mu?
Herkes cennete gitmek istiyor ama kimse ölmek istemiyor.
Mektubunu fotoğrafınla birlikte almak beni yedinci göğe götürdü.
Babam her zaman kendilerine yardım edenlere Allah yardım eder dedi.
Hayvanların ruhu var mıdır ve cennete giderler mi?
Herkes cennete gitmek ister ama kimse ölmek istemez.
- Kötü insanlar cehenneme, iyi insanlar cennete gider.
- Kötüler cehenneme, iyiler cennete gidecek.
Tom lezzetli yemeği yedi ve onun cennette olması gerektiğini düşündü.
Farklı aklı olanlara, aynı dünya bir cehennem ve bir cennettir.
Mary, Tom'un Stairway to Heaven'ı hiç dinlememiş olduğuna inanamadı.
Papa Francis, iyilik yapan Ateistler de cennete gidecek dedi.
Tom çok mutlu olmalı.
Paranı fakirlere bağışla ve cennette hazinen olacak.
Ne yazık ki babamız cennette değil, bir hücrede.
Cennetin en hızlı yolu derin bir uçurumun içine sıçramaktır.
Leyla ölen çocuklarını tekrar görmek için cennete gitmek istedi.
Herkes cennete gitmek ister ama hiç kimse ölmek istemez.
Göğün ve yerin yaratılış öyküsü: RAB Tanrı göğü ve yeri yarattığında,
- Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı.
- Başlangıçta Tanrı gökleri ve yeri yarattı.
Hak ettiğimiz iyi hayat gökten yağmayacak.
Cennet ya da cehennem yoktur. Biz sadece şimdiki zamanda yaşayabiliriz.
O cennete gitmeyi umursamadı.
Cennete gitmek yeterli değil, seni oraya götürmek istiyorum.
- İçim içime sığmıyor.
- Çok çok mutluyum.
- Sevinçten havalara uçuyorum.
- Cennette gibiyim.
Allah insanlara hayat verir ve onların her türlü arzularına sahip olmalarına sebep olur.
Barış, aşk ve bilgeliktir - bu cennet. Savaş kin ve ahmaklıktır - bu cehennem.
Ben cennete gitmek istiyorum ama oraya gitmek için ölmek istemiyorum!
Cennetten bir Ruhun bir güvercin olarak geldiğini ve onda kaldığını gördüm.
Vücut için uygun bir cenaze yap böylece ruh cennete ulaşabilir.
Tanrı kubbeye "Gök" adını verdi. Akşam oldu, sabah oldu ve ikinci gün oluştu.
Karım için mekân çok sıkıcıydı, benim içinse adeta cennetti.