Examples of using "Surprising" in a sentence and their turkish translations:
Bu şaşırtıcı.
O şaşırtıcı değil.
O şaşırtıcı değil.
Bu sürpriz değil!
Bu çok şaşırtıcı.
Bu gerçekten şaşırtıcı
Bu şaşırtıcı.
O çok şaşırtıcı.
Hemen hemen hiç şaşırtıcı değildi.
Şaşırtıcı mı?
O son derece şaşırtıcı.
Oldukça şaşırtıcı.
O şaşırtıcıydı.
Daha şaşırtıcı olan nedir?
Ne şaşırtıcıydı?
Bu şaşırtıcı olmalı.
- Tom'un istifa etmesi sürpriz olmadı.
- Tom'un istifası sürpriz değil.
Bu hiç şaşırtıcı değil.
Bu hiç şaşırtıcı değil.
Gerçekten de o kadar şaşırtıcı değil.
Beni şaşırtmaya devam ediyor.
Bu kesinlikle şaşırtıcı.
Bu çok şaşırtıcı mı?
O oldukça şaşırtıcıydı.
Değişiklikler şaşırtıcıydı.
Sonuçlar şaşırtıcı mıydı?
Sonuç şaşırtıcı mıydı?
Haber şaşırtıcıydı.
Tom'un cevabı şaşırtıcıydı.
- İnsanlar seni şaşırtıp duruyor.
- İnsanların ne yapacakları belli olmuyor.
Tom beni şaşırtmaya devam ediyor.
Şimdi bu sürpriz değil.
Oldukça şaşırtıcıydı.
Adalet beklenmedik yollarla çalışır.
...gece, beraberinde sürpriz davranışlar getirir...
Biraz şaşırtıcıydı.
Onun hakkında şaşırtıcı bir şey yok.
Bu şaşırtıcı bir keşif.
Bu hatalar pek şaşırtıcı değil.
- Tom şaşırtıcı bir karar verdi.
- Tom sürpriz bir karar aldı.
Gerçek cevap şaşırtıcıdır.
O hiç şaşırtıcı değil.
Tom'un söylediği şaşırtıcıydı.
Netflix'in akıllı algoritmalarını yaparken
Bill şaşırtıcı bir akıcılık ile Japonca konuştu.
Onun buraya gelmesi şaşırtıcı.
O gerçekten o kadar çok şaşırtıcı mı?
Araştırmacılar şaşırtıcı bir keşif yaptı.
Bilimciler şaşırtıcı bir keşif yaptılar.
Tepkiniz hiç şaşırtıcı değildi.
Ama bu şehir sürpriz bir alternatif sunuyor.
Ve bulduğumuz şey gerçekten şaşırtıcıydı,
Onun istifa etmesi şaşırtıcı değildir.
Çeşitli nedenlerden dolayı bu oldukça şaşırtıcı.
Onun bunu söylemesi şaşırtıcıydı.
Kaç tane mutsuz evliliğin olması şaşırtıcıdır.
Ama aslında oldukça şaşırtıcı bir eğriye sahip.
Dünya'nın en sürprizlerle dolu gecesine hoş geldiniz. DÜNYA'DA GECE
Karının itiraz etmesi şaşırtıcı.
O, onların teklifine şaşırtıcı bir öneri ile karşılık verdi.
Tom ve Mary'nin müştereken şaşırtıcı bir şeyi var.
Birden aklıma ona sürpriz yapma fikri geldi.
Benim belediye başkanı seçilmem şaşırtıcı değildir.
Onun bunu bilmemesi gerektiği şaşırtıcıdır.
Yetmiş yaşındaki bir adam için o hala şaşırtıcı bir enerjiye sahip.
Onun düğünü hakkında bir şey duymamış olman şaşırtıcı.
"Dün gece Jamal'dan haber almadım." "Şaşırtıcı değil."
İnsan beyninin karmaşıklığı göz önüne alındığında bu hiç şaşırtıcı değil.
çalışanlarınız için şaşırtıcı bir çok öğüdün listesine ulaşırsınız.
Hükümetin problemi çözme şekli herkesi şoke etti.
İlginç ve şaşırtıcı olan şey şuydu ki
Havanın ağırlığa sahip olma fikri çocuklara şaşırtıcı geldi.
Şaşırtıcı bulabileceğin sana söyleyecek ilginç bir şeyim var.
Bu çok şaşırtıcı.
Çocuğun ne kadar hızlı büyüdüğünü görmek şaşırtıcıydı.
Trafik kazalarında ölen insan sayısı şaşırtıcıdır.
Öğretmenin tarafından azarlanman sürpriz değil.
Sonuçlar şaşırtıcıydı.
Bir şeyleri şaşırtıcı yöntemlerle kullanır halde buluyoruz.
İlginç bir şekilde Çin aslında gıdasal olarak kendine yeterliydi.
Alışılmış olandan farklı bir bağlamda bir şey görmek şaşırtıcı olabilir.
Gördüğümüz gibi, Tesla para kazanamaz veya özellikle şaşırtıcı özelliklere sahip değildir.
Çünkü, Dubai ile ilgili en ilginç şeylerden biri 3 milyondan
Okulunuzun 8.30'da başlaması ve 3.30'da bitmesini bilmek şaşırtıcı.
Az önce bir dağın tepesine vardım. Bu gerçekten şaşırtıcı, çünkü benim haritama göre burada bir göl olması gerekiyor.
Doktor bu sabah beni görmeye geldi. Onun adı Werner ama o bir Rus. Bunda şaşırtıcı hiçbir şey yok. Bir zamanlar Alman olan bir İvanov'u tanımıştım.