Examples of using "Marching" in a sentence and their turkish translations:
... barışçıl bir şekilde yürüyen,
Kadınlar yürüyor.
Tom bandoya katıldı.
Geçit töreni altı tane bando içeriyordu.
Askerler iki sıra halinde yürüyorlardı.
Ben yürüyüş grubuna katılabilirim.
Naziler sokaklarda yürüyorlar.
- Tom bandoda.
- Tom bando takımında.
Macar Kralı başlangıçta, düşmanın Macar topraklarında ilerleyerek Bayezid'in birliklerini yenmeye çalıştığı bir savunma stratejisini tercih etti.
Bir bando cadde boyunca uygun adımlarla yürüyüş yapıyor.
Tom bandonun bir üyesidir.
ABD'nin askeri birlikler için bütçesi
ve Bennigsen Dresden'den yürüyüşe başlamıştı.
Gecenin çökmesiyle ordusuna ilerlemeyi başlatmaları için sinyal verdi.
Takip eden 3 gün boyunca yürüyüş bir engelle karşılaşmadı.
ama bir banyo yürüyüşü olmaması benim için üzücüydü.
Okulun etrafında yürüyordum.
Sevr Antlaşması’nı imzalatmak için Ankara’ya doğru yürüyüşe geçiyorlar.
Bulgaristan'ı geçerken son bir yürüyüş için ısrar ettiler
Üniversitemiz futbol ve bando takımları için bir uçak kiraladı.
Geri çekilmenin sonunda parmakları donmuş halde yürüyerek yürüyordu.
Harold Godwinson çok hızlı bir şekilde York'a yürüdü ve York'ta yürümeye devam etti