Translation of "Mailbox" in Turkish

Where is the mailbox?

Posta kutusu nerede?

My mailbox is full.

Posta kutum dolu.

He checked his mailbox.

Posta kutusunu kontrol etti.

She checked the mailbox.

Posta kutusunu kontrol etti.

Tom checked his mailbox.

Tom posta kutusunu kontrol etti.

Tom is checking his mailbox.

Tom posta kutusunu kontrol ediyor.

I am checking my mailbox.

Posta kutumu kontrol ediyorum.

The mailman emptied the mailbox.

Postacı posta kutusunu boşalttı.

Tom didn't check his mailbox.

Tom posta kutusunu kontrol etmedi.

I didn't check my mailbox.

Posta kutumu kontrol etmedim.

I've lost my mailbox key.

Posta kutumun anahtarını kaybettim.

I looked around for a mailbox.

Bir posta kutusu için etrafa bakındım.

My father painted the mailbox red.

Babam posta kutusunu kırmızıya boyadı.

Have you ever checked your mailbox?

Hiç posta kutunu kontrol ettin mi?

Lidya hasn't checked her mailbox yet.

Lidya henüz posta kutusunu kontrol etmedi.

I have to check my mailbox.

Posta kutumu kontrol etmek zorundayım.

Why are you checking Mary's mailbox?

Neden Mary'nin posta kutusunu kontrol ediyorsun?

There's no mail in the mailbox.

Posta kutusunda hiç posta yok.

I found this in our mailbox.

Bunu posta kutumuzda buldum.

Why did you open your mailbox?

Neden posta kutunu açtın?

Put the key in the mailbox.

Anahtarı posta kutusuna koy.

Tom's mailbox is full of postcards.

Tom'un posta kutusu kartpostallarla doludur.

Dan didn't even check his mailbox.

Dan posta kutusunu kontrol etmedi bile.

Is there a mailbox near here?

Yakınlarda bir posta kutusu var mı?

How often is the mailbox emptied?

Posta kutusu ne sıklıkta boşaltılır?

- There is a mailbox somewhere along this street.
- There's a mailbox somewhere along this street.

Bu cadde boyunca bir yerde bir posta kutusu var.

I found her letter in the mailbox.

Onun mektubunu posta kutusunda buldum.

I found your letter in the mailbox.

Mektubunu posta kutusunda buldum.

I check my mailbox almost every day.

Neredeyse her gün posta kutumu kontrol ederim.

He dropped a letter into the mailbox.

Posta kutusuna bir mektup attı.

Tom noticed that the mailbox was open.

Tom posta kutusunun açık olduğunu fark etti.

I cannot receive messages. My mailbox has problems.

Mesajları alamıyorum. Posta kutumun sorunları var.

Their family name is written on their mailbox.

Onların soyadı posta kutusunda yazılıdır.

My mailbox has been empty since last month.

Posta kutum geçen aydan beri boş.

Tom repainted his mailbox because it was looking shabby.

Tom posta kutusu yeniden boyadı, çünkü eski püskü görünüyordu.

If you have a chance, please check your mailbox.

Eğer fırsatınız olursa, posta kutunuzu kontrol edin.

The neighbours see that the mailbox hasn't been emptied.

Komşular posta kutusunun boşaltılmadığını görüyorlar.

Please don't forget to put the letter into the mailbox.

Lütfen mektubu posta kutusuna koymayı unutma.

I cannot check my mailbox. There is no Internet here.

Posta kutumu kontrol edemem. Burada internet yok.

Upon returning home, he found a letter in the mailbox.

Eve döndükten sonra posta kutusunda bir mektup buldu.

Tom checked his mailbox to see if he'd gotten any mail.

Tom hiç mektup alıp almadığını görmek için posta kutusunu kontrol etti.