Examples of using "Looted" in a sentence and their turkish translations:
Bir hükümet görevlisinin görkemli malikanesi yağmalanmış.
Protestocular bir polis arabası tahrip etti ve çeşitli işletmeleri yağmaladı.
Deprem olursa mağazalar yağmalanacak.
Kraliyet tarzında yaşadı ve ünlü bir şekilde İspanyol kiliselerini o kadar büyük bir ölçekte yağmaladı ki