Examples of using "Killing" in a sentence and their turkish translations:
Bir kişinin kültürünü öldürmek onları öldürmek gibidir.
Zaman geçiriyorum.
Beni öldürüyorsun!
Gezegeni öldürüyorlar.
Tom Mary'yi öldürdüğünü itiraf etti.
Bu bizi öldürüyor.
Bu beni öldürüyor.
Sami insanları öldürmeyi severdi.
Sami, Leyla'yı öldürmeyi reddetti.
Sadece zaman öldürüyorum.
Ey insanlar, hayvanları öldürmeye bir son verin.
Bu lanet trafik beni öldürüyor!
Yalnızlık bizi öldürüyor
Bizi kelimenin tam manasıyla öldürüyor.
Beklemek beni öldürüyor!
Sırtım beni öldürüyor.
Sır seni öldürüyor.
Başım beni öldürüyor.
Hayvanları öldürmekten korktum.
Kolum beni öldürüyor.
O sadece zaman öldürüyor.
Tom Mary'yi öldürdüğünü itiraf etti.
Bacaklarım beni öldürüyor.
Bu bir ölüm makinesi.
Ayaklarım beni mahvediyor.
Canım kendimi öldürmek istedi.
Bu ayakkabılar beni öldürüyor.
Bu iş beni öldürüyor.
Ağrı beni öldürüyor.
Dişim beni öldürüyor.
Gerçekten steroidler insanları öldürüyor mu?
Tom, Mary'yi öldürdüğünü itiraf etti.
Belirsizlik bizi öldürüyor.
- Belirsizlik beni öldürüyor.
- Erteleme beni öldürüyor.
Sessizlik beni öldürüyor.
Düzenlemeler ekonomiyi öldürüyor.
Düzenlemeler ekonomimizi öldürüyor.
Sami birisini öldürmekten bahsetti.
Sami, Leyla'yı öldürdüğünü itiraf etti.
Babamı öldürmeye çalıştı.
Hepsi burada av indirme peşinde.
binlercesi aynı anda saldırıyor ve öldürüyor
Tom başka kimseyi öldürüyor olmayacak.
Onu öldürmek en kolay çözümdür.
Banka ücretleri beni öldürüyor.
Tom Mary'yi öldürdüğünü itiraf etti mi?
Tom karısını öldürdüğünü itiraf etti.
Dan, Linda'nın öldürülmesi konusunda pişman değildi.
Tom nihayet cinayeti itiraf etti.
Tom, babasını öldürmekten bahsetti.
Dania, Fadil'in iki kişiyi öldürdüğüne tanık oldu.
Sami karısını öldürmeyi hayal ediyordu.
Tom, Mary'yi öldürdükten sonra kendini öldürdü.
- İslam adam öldürmek değildir.
- İslam'ın adam öldürmeyle ilgisi yoktur.
O kendini öldürmek üzereydi.
bütün yollarıyla hem görmekte hem yaşamaktayız.
Anglia ve Northumbria'yı kasıp kavurdu ve Kral Ella'yı öldürdü.
Volkan aniden fışkırdı, birçok kişiyi öldürdü.
Tom'u öldürdüğüm için tutuklanmıştım.
Tom sadece Mary'yi öldürmeyi itiraf etti.
Tom cinayetle herhangi bir ilgisi olduğunu yalanladı.
Bu korkunç sıcak hava beni öldürüyor.
O, babasını öldürdürmesine rağmen onu affetti.
Tom, köpeğini öldürdüğü için Mary'yi bağışladı.
Tom, Mary'yi öldürmekle suçlanıyor.
Sami bir kuyumcuyu öldürmekten hüküm giymişti.
Sami diğer altı kızı öldürdüğünü itiraf etti.
bir kazancın yok, beynini yok etmek dışında."
O kendini öldürmek üzereydi.
Bir adam karısını öldürmekle suçlandı.
Mary kocasını öldürdüğü için tutuklandı.
Kendimi başka bir erkeği öldürürken hayal edemiyorum.
Tom sadakatsiz karısını öldürmeyi planlıyordu.
Dan Linda'nın öldürülmesine katılmadı.
O kendini öldürme eşiğindeydi.
Tom, ebeveynlerini öldürdüğü için Mary'yi affedemedi.
Tom'u öldürdükten sonra, Mary pencereden kaçtı.
Sami henüz 16 yaşında öldürmeye başladı.
Sami, Leyla'yı antifrizle öldürmekle suçlandı.
- İnsanları ibadet ederken katletmek akla gelebilecek en aşağılık şey.
- İnsanları dua ederken öldürmek akla gelebilecek en alçakça şey.
hani gladyatörlerin birbirini öldürdüklerini izlemek gibi.
başka bir insana saldırmak, dini kurban vermek,
Sokaklarda artık masum insanları da öldürmeye başladı
Hayatı öldürmeden ölümü nasıl yeniyorsunuz?
O sadece zaman kazanıyor.
Kedimin kuşları öldürmesini nasıl önleyebilirim?
- İngilizcenin egemenliği Avrupa diyaloğunu öldürüyor.
- İngilizcenin hakimiyeti Avrupa diyaloğunu öldürüyor.
Bazı insanlar, park bankları üzerinde rahatlayarak zaman öldürüyorlar.
Dişim ağrıyor. Ağrı beni öldürüyor.
Leyla hayatını boyunca annesini öldürmeyi hayal etti.
Adam onu öldürmek niyeti ile ona saldırdı.
Borsada yatırım yaparak bir vurgun yaptı.
Tom Mary'yi öldürdüğünden hiç pişman olmamaya devam etti.
İki tren İtalya'da kafa kafaya çarpıştı, 22 yolcu hayatını kaybetti.
O ünlü şair kütüphanesinde kendini öldürmeyi planlanmış.
Tom'u öldürdükten sonra, Mary onu sığ bir mezara gömdü.