Translation of "Killing" in Turkish

0.019 sec.

Examples of using "Killing" in a sentence and their turkish translations:

Killing a person's culture is like killing them.

Bir kişinin kültürünü öldürmek onları öldürmek gibidir.

I'm killing time.

Zaman geçiriyorum.

You're killing me.

Beni öldürüyorsun!

They're killing the planet.

Gezegeni öldürüyorlar.

Tom admitted killing Mary.

Tom Mary'yi öldürdüğünü itiraf etti.

This is killing us.

Bu bizi öldürüyor.

This is killing me.

Bu beni öldürüyor.

Sami liked killing people.

Sami insanları öldürmeyi severdi.

Sami denied killing Layla.

Sami, Leyla'yı öldürmeyi reddetti.

I'm just killing time.

Sadece zaman öldürüyorum.

Stop killing animals, people.

Ey insanlar, hayvanları öldürmeye bir son verin.

- This fucking traffic is killing me!
- This bloody traffic is killing me!

Bu lanet trafik beni öldürüyor!

So loneliness is killing us

Yalnızlık bizi öldürüyor

It is literally killing us.

Bizi kelimenin tam manasıyla öldürüyor.

The suspense is killing me!

Beklemek beni öldürüyor!

My back is killing me.

Sırtım beni öldürüyor.

The secret is killing you.

Sır seni öldürüyor.

My head is killing me.

Başım beni öldürüyor.

I'm scared of killing animals.

Hayvanları öldürmekten korktum.

My arm is killing me.

Kolum beni öldürüyor.

He is just killing time.

O sadece zaman öldürüyor.

Tom confessed to killing Mary.

Tom Mary'yi öldürdüğünü itiraf etti.

My legs are killing me.

Bacaklarım beni öldürüyor.

This is a killing machine.

Bu bir ölüm makinesi.

My feet are killing me.

Ayaklarım beni mahvediyor.

I felt like killing myself.

Canım kendimi öldürmek istedi.

These shoes are killing me.

Bu ayakkabılar beni öldürüyor.

This job is killing me.

Bu iş beni öldürüyor.

The pain is killing me.

Ağrı beni öldürüyor.

My tooth is killing me.

Dişim beni öldürüyor.

Are steroids actually killing people?

Gerçekten steroidler insanları öldürüyor mu?

Tom has admitted killing Mary.

Tom, Mary'yi öldürdüğünü itiraf etti.

The suspense is killing us.

Belirsizlik bizi öldürüyor.

The suspense is killing me.

- Belirsizlik beni öldürüyor.
- Erteleme beni öldürüyor.

The silence is killing me.

Sessizlik beni öldürüyor.

Regulations are killing the economy.

Düzenlemeler ekonomiyi öldürüyor.

Regulations are killing our economy.

Düzenlemeler ekonomimizi öldürüyor.

Sami talked about killing someone.

Sami birisini öldürmekten bahsetti.

Sami admitted to killing Layla.

Sami, Leyla'yı öldürdüğünü itiraf etti.

He tried killing my father.

Babamı öldürmeye çalıştı.

All here to make a killing.

Hepsi burada av indirme peşinde.

Attacking and killing thousands at once

binlercesi aynı anda saldırıyor ve öldürüyor

Tom won't be killing anybody else.

Tom başka kimseyi öldürüyor olmayacak.

Killing him is the easiest solution.

Onu öldürmek en kolay çözümdür.

The bank fees are killing me.

Banka ücretleri beni öldürüyor.

Did Tom confess to killing Mary?

Tom Mary'yi öldürdüğünü itiraf etti mi?

Tom confessed to killing his wife.

Tom karısını öldürdüğünü itiraf etti.

Dan wasn't remorseful about killing Linda.

Dan, Linda'nın öldürülmesi konusunda pişman değildi.

Tom finally confessed to the killing.

Tom nihayet cinayeti itiraf etti.

Tom talked about killing his father.

Tom, babasını öldürmekten bahsetti.

Dania witnessed Fadil killing two people.

Dania, Fadil'in iki kişiyi öldürdüğüne tanık oldu.

Sami fantasized about killing his wife.

Sami karısını öldürmeyi hayal ediyordu.

Tom killed himself after killing Mary.

Tom, Mary'yi öldürdükten sonra kendini öldürdü.

Islam is not about killing people.

- İslam adam öldürmek değildir.
- İslam'ın adam öldürmeyle ilgisi yoktur.

- She was on the border of killing herself.
- She was on the verge of killing herself.

O kendini öldürmek üzereydi.

Has been killing black people through COVID.

bütün yollarıyla hem görmekte hem yaşamaktayız.

Anglia and Northumbria, and killing King Ella.

Anglia ve Northumbria'yı kasıp kavurdu ve Kral Ella'yı öldürdü.

The volcano erupted suddenly, killing many people.

Volkan aniden fışkırdı, birçok kişiyi öldürdü.

I was under arrest for killing Tom.

Tom'u öldürdüğüm için tutuklanmıştım.

Tom has just confessed to killing Mary.

Tom sadece Mary'yi öldürmeyi itiraf etti.

Tom denied any involvement in the killing.

Tom cinayetle herhangi bir ilgisi olduğunu yalanladı.

This horrible hot weather is killing me.

Bu korkunç sıcak hava beni öldürüyor.

She forgave him for killing her father.

O, babasını öldürdürmesine rağmen onu affetti.

Tom forgave Mary for killing his dog.

Tom, köpeğini öldürdüğü için Mary'yi bağışladı.

Tom has been accused of killing Mary.

Tom, Mary'yi öldürmekle suçlanıyor.

Sami was convicted of killing a jeweler.

Sami bir kuyumcuyu öldürmekten hüküm giymişti.

Sami admitted to killing six other girls.

Sami diğer altı kızı öldürdüğünü itiraf etti.

With nothing to gain except killing your brain,"

bir kazancın yok, beynini yok etmek dışında."

She was on the verge of killing herself.

O kendini öldürmek üzereydi.

A man was accused of killing his wife.

Bir adam karısını öldürmekle suçlandı.

Mary has been arrested for killing her husband.

Mary kocasını öldürdüğü için tutuklandı.

I can't imagine myself ever killing another man.

Kendimi başka bir erkeği öldürürken hayal edemiyorum.

Tom was planning on killing his unfaithful wife.

Tom sadakatsiz karısını öldürmeyi planlıyordu.

Dan didn't participate in the killing of Linda.

Dan Linda'nın öldürülmesine katılmadı.

She was on the border of killing herself.

O kendini öldürme eşiğindeydi.

Tom couldn't forgive Mary for killing his parents.

Tom, ebeveynlerini öldürdüğü için Mary'yi affedemedi.

After killing Tom, Mary escaped through the window.

Tom'u öldürdükten sonra, Mary pencereden kaçtı.

Sami began killing at just 16 years old.

Sami henüz 16 yaşında öldürmeye başladı.

Sami was accused of killing Layla with antifreeze.

Sami, Leyla'yı antifrizle öldürmekle suçlandı.

- Killing people while they pray is the lowest thing imaginable.
- Killing people while they pray is the most despicable thing imaginable.
- Killing people while they pray is the most vile thing imaginable.
- Killing people while they pray is the most contemptible thing imaginable.

- İnsanları ibadet ederken katletmek akla gelebilecek en aşağılık şey.
- İnsanları dua ederken öldürmek akla gelebilecek en alçakça şey.

You know, looking at boxing gladiators killing each other.

hani gladyatörlerin birbirini öldürdüklerini izlemek gibi.

To attack other human beings, to commit ritual killing,

başka bir insana saldırmak, dini kurban vermek,

He started killing innocent people on the streets now

Sokaklarda artık masum insanları da öldürmeye başladı

How do you defeat death without killing off life?

Hayatı öldürmeden ölümü nasıl yeniyorsunuz?

- He is just killing time.
- He's just buying time.

O sadece zaman kazanıyor.

How can I prevent my cat from killing birds?

Kedimin kuşları öldürmesini nasıl önleyebilirim?

The dominance of English is killing the European dialogue.

- İngilizcenin egemenliği Avrupa diyaloğunu öldürüyor.
- İngilizcenin hakimiyeti Avrupa diyaloğunu öldürüyor.

Some people are killing time relaxing on park benches.

Bazı insanlar, park bankları üzerinde rahatlayarak zaman öldürüyorlar.

I've got a toothache. The pain is killing me.

Dişim ağrıyor. Ağrı beni öldürüyor.

Layla fantasized about killing her mother her entire life.

Leyla hayatını boyunca annesini öldürmeyi hayal etti.

The man attacked her with the intention of killing her.

Adam onu öldürmek niyeti ile ona saldırdı.

He made a killing by investing in the stock market.

Borsada yatırım yaparak bir vurgun yaptı.

Tom maintained that he had no regrets for killing Mary.

Tom Mary'yi öldürdüğünden hiç pişman olmamaya devam etti.

Two trains collided head-on in Italy, killing 22 passengers.

İki tren İtalya'da kafa kafaya çarpıştı, 22 yolcu hayatını kaybetti.

That famous poet planned on killing himself in his library.

O ünlü şair kütüphanesinde kendini öldürmeyi planlanmış.

After killing Tom, Mary buried him in a shallow grave.

Tom'u öldürdükten sonra, Mary onu sığ bir mezara gömdü.