Examples of using "Ken's" in a sentence and their turkish translations:
Ken'in sırası geldi.
Bu Ken'in köpeğidir.
Ken'in köpeği beyazdır.
Ken'in köpeği çok iri.
Meg Ken'in planını kabul etti.
Ken'in köpeği çok şişman.
Ken'in hikayesi aşağıdaki gibiydi.
Ken'in adı çıkmış köpeğinin nerede olduğu Tom'un görüş alanının çok ötesinde bir sorun.
Ken'in takımının kazanması muhtemeldir.
Ken'in sorusuyla Bay Hashimoto'nun kafası karıştı.
Bay Hashimoto'nun Ken'in sorusundan kafası karıştı.
"Bu pantolon kimin?" "Ken'in"
Bay Hashimoto'nun Ken'in sorusuyla kafası karıştı.
- Ken'in amcasının büyük bir tavuk çiftliği var.
- Ken'in amcası büyük bir tavuk çiftliğine sahip.
Bay ve Bayan Ikeda Ken'in öğretmeni ile konuştular.
Kapıyı matkapla delemem. Bu Ken'in işi.
Hem Ken'in annesi hem de arkadaşı, yakında havaalanına varacaktır.
- Baba Ken'i haydi haydi severdi,çünkü onun tek oğluydu.
- Tek oğlu olduğu için, baba, Ken'i daha çok seviyordu.
Ken'in dükkanındaki kocaman içi doldurulmuş ayıyı almak istedim ama satılık değildi.