Examples of using "Notorious" in a sentence and their turkish translations:
O adı çıkmış bir yalancı.
Sen azılı bir yalancısın.
Tom kötü şöhretli bir ertelemeci.
Jerry Abershawe azılı bir hayduttu.
Tom iyi tanınmış ve kötü şöhretlidir.
Karasakal kötü şöhretli bir İngiliz korsandı.
Bu bölge hava kirliliği ile meşhurdur.
Hitler en kötü üne sahip diktatörlerden biridir.
Şehir, kirli havasıyla tanınıyor.
Mağaza yüksek fiyatlarıyla tanınır.
Bu filmde onların her ikisi de kötü çete liderleri canlandıracak.
2011 yılının kötü tanınmış deyimi "Kebap cinayetleri"dir.
Bayan Eichler öğrencilerine olan sertliğiyle bilinir.
Berthier, kıskançlıkları ve kinleri ile de ünlüydü: Ney'in yetenekli genelkurmay başkanı Jomini'ye
Ken'in adı çıkmış köpeğinin nerede olduğu Tom'un görüş alanının çok ötesinde bir sorun.
Köpekbalıkları kana susamış olmalarıyla kötü bir üne sahiptirler.
Özensiz görünmeye çalışmıyorum asla, ama itiraf etmeliyim ki, istemeden yaptığım yazım hatalarıyla adım çıkmıştır.