Translation of "Judged" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Judged" in a sentence and their turkish translations:

We won't be judged.

Biz yargılanmayacağız.

I don't like being judged.

Yargılanmaktan hoşlanmam.

- Do not judge, or you too will be judged.
- Do not judge so that you will not be judged.
- Judge not lest ye be judged.
- Don't judge and you won't be judged.

Yargılama ki yargılanmayasın.

Three people judged the art contest.

Üç kişi sanat yarışmasını değerlendirdi.

I don't like to be judged.

Yargılanmayı sevmiyorum.

Women are judged differently than men.

Kadınlar erkeklerden farklı olarak değerlendirilir.

Judge not lest ye be judged.

Başkalarını yargılama ki yargılanma.

He judged it wiser to remain silent.

Sessiz kalmanın daha akıllıca olduğuna karar verdi.

Women are often judged by their looks.

Kadınlar genellikle görünüşleriyle yargılanırlar.

People are judged by their skin colour.

İnsanlar ten rengine göre yargılanıyor.

Judge for yourself and you won't be judged.

Kendinizi yargılayın ve yargılanmayacaksınız.

Actions are to be judged by their intentions.

Eylemler, niyetlerine göre yargılanmalıdır.

One is judged by one's speech first of all.

Bir insan her şeyden önce konuşması ile değerlendirilir.

Do not judge, or you too will be judged.

Yargılama, yoksa sen de yargılanırsın.

Girls are often judged by how attractive they are.

Kızlar genellikle ne kadar çekici olduklarıyla değerlendirilirler?

One will be judged by one's appearance first of all.

Bir insan her şeyden önce görünümü ile değerlendirilecektir.

Man is judged by his courage, woman by her charm.

Erkek cesaretiyle yargılanır, kadın cazibesiyle.

I don't want to be judged just by my appearance.

Ben sadece görünüşüm tarafından yargılanmak istemiyorum.

A man should not be judged by his station in life.

Bir insan bulunduğu mevkiyle yargılanmamalıdır.

And being vulnerable opens us up to being hurt and being judged.

ve hassas olmak, bizi kırılmaya ve yargılanmaya müsait hâle getiriyor.

A man's worth should be judged by his character rather than by his social position.

Bir insanın değeri onun sosyal konumundan daha çok onun karakteriyle değerlendirilmelidir.

My brother wanted to join the army but because of a heart condition he was judged unfit to serve.

Kardeşim orduya katılmak istedi ama bir kalp rahatsızlığı nedeniyle hizmet etmek için uygun olmadığına karar verildi.