Examples of using "Inviting" in a sentence and their turkish translations:
Bizi davet ettiğiniz için teşekkürler.
Beni davet ettiğin için teşekkürler.
O havuz gerçekten davetkar görünüyor.
Beni davet ettiğiniz için size teşekkür ederim.
Seni davet ettiğimi hatırlamıyorum.
- Karısı davetkar konukları severdi.
- Karısı misafir çağırmayı seviyordu.
Tom'u davet etmediğime pişmanım.
Seni davet ediyorum.
Beni buraya davet ettiğin için teşekkürler.
Su sıcak ve davetkardı.
Seni buraya davet ettiğimi hatırlamıyorum.
Meg'i partiye davet etmeye ne dersin?
Beni akşam yemeğine davet ettiğiniz için teşekkür ederim.
Beni davet ettiğin için çok çok teşekkür ederim.
Bizi akşam yemeğine davet ettiğiniz için teşekkürler.
Tom'u akşam yemeğine davet ettiğimi hatırlamıyorum.
Beni davet ettiğiniz için çok teşekkür ederim.
Tom'u partimize davet edelim mi?
Beni partiye davet ettiğin için teşekkürler.
Bizi partiye davet ettiğiniz için teşekkürler.
Beni partiye davet ettiğiniz için teşekkür ederim.
Tom'u akşam yemeğine davet etmeyi düşünüyordum.
Kaç kişi davet etmeyi planlıyorsun?
Bizi partine davet ettiğin için tekrar teşekkürler.
ama sizi bu soruları düşünmeye davet ediyorum.
Beni doğum günü partine davet ettiğin için teşekkür ederim.
Tom Mary'yi John'u partiye davet etmesi için ikna etti.
Beni partiye davet ettiğin için minnettarım.
Onu davette her zaman niye ısrar ediyorsun anlayamıyorum.
Beni partiye davet ettiğiniz için size minnettarım.
Tom ile Mary'yi bu akşam yemeğe davet etmeye ne dersiniz?
Cinsiyetlerimize bakmadan hepimizi
Kapanış törenine birçok konuk davet etmeyi planlıyor.
O, açılış törenine çok sayıda misafir davet etmeyi planlayacak.
Tom'u ve Mary'yi partime davet etmediğim için kendime sitem edebilirdim.
Partiye gidemem, yine de beni davet ettiğin için teşekkür ederim.
Hepimizi hayatımızdaki erkeklere şunu sormaya davet ediyorum,
Beni davet ettiğiniz için size teşekkür ederim.