Translation of "Insistent" in Turkish

- She was very insistent.
- He was very insistent.

O çok ısrarcıydı.

Kantabai was insistent.

Kantabai ısrar etti.

You're too insistent.

Çok ısrarcısın.

She was very insistent.

O çok ısrarcıydı.

He was very insistent.

O çok ısrarcıydı.

Tom was quite insistent.

Tom oldukça ısrarlıydı.

Tom was very insistent.

Tom çok ısrarcıydı.

Tom was too insistent.

Tom fazla ısrarcıydı.

Why are you so insistent on going with me?

Neden benimle gitme konusunda bu kadar ısrarcısın?

In an insistent voice, he asked his brother to hand over the letter and he died.

O, ısrarlı bir sesle erkek kardeşinin mektubu teslim etmesini istedi ve öldü.

In the Netherlands, if a child is too insistent on asking for a cookie, he might be punished and get no cookie.

Hollanda'da bir çocuk kurabiye istemek konusunda fazla ısrarcı davranıyorsa cezalandırılabilir ve kurabiye alamaz.