Translation of "Indulge" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Indulge" in a sentence and their turkish translations:

To not indulge in victimhood,

mağduriyete yanaşmamaları

We're not supposed to indulge pets.

Evcil hayvanları şımartmamamız gerekiyor.

Young parents often indulge their children.

Genç ebeveynler sık sık çocuklarını şımartırlar.

You must not indulge in drinking.

İçkiye teslim olmamalısın.

Most countries indulge in a little historical revisionism.

Birçok ülke biraz tarihsel revizyonizme izin verirler.

Sometimes you can indulge yourself in some luxury.

Bazen kendinizi biraz lüksün içinde şımartabilirsiniz.

You can indulge yourself without spending a fortune.

Bir servet harcamadan kendinizi şımartabilirsiniz.

You shouldn't indulge that child. It will make him very selfish.

Bu çocuğu şımartmamalısın çünkü onu bencil hâle getiriyor.

He began to indulge in drinking after he lost his wife.

O karısını kaybettikten sonra içki içmeye başladı.