Examples of using "Impulse" in a sentence and their turkish translations:
Bu bir tepki değildi.
Dürtüyü anlıyoruz.
Bir anlık hevesle almıştım.
Tom'un zayıf dürtü kontrolü var.
O, elbiseyi düşünmeden aldı.
Tom bağırma dürtüsüne direndi.
Toplumumuzdaki kutuplaşma bir tepki değil,
Bu hepimizde olan bir dürtü.
Tom Mary'yi öpme dürtüsüne direndi.
ilk dürtünüz kalbinizi korumak olabilir.
Yüksek sesle bağırmak için bir dürtü hissettim.
Karısına düşünmeden almamasını söyledi.
- Siz insanlardan dünyevi dürtüleri bırakmanız isteniyor.
- Siz insanlar dünyevi dürtüleri düşürmeye teşvik edilmektedir.
Ani bir dürtü üzerine, memleketime geri döndüm.
Tom'un boynunu sıkma dürtüsüne karşı koymak zordu.
Bazen kahkahayla gülme dürtüsüne karşı koymak zordur.
Tom Mary'nin ne kadar aptal olduğunu söyleme dürtüsüne direndi.