Examples of using "Hurried" in a sentence and their turkish translations:
Acele ettiler.
Tom aceleyle çıktı.
Ben acele ettim.
Ben acele ile eve gittim.
Herkes dışarıya koştu.
Gerçekten acele ettim.
Tom aceleyle uzaklaştı.
Aceleyle çıktılar.
Aceleyle gittiler.
Aceleyle dışarı çıktılar.
Tom endişeyle uzaklaştı.
Acele etmeme gerek yoktu.
Tom hemen eve döndü.
Mary çabucak hastaneye gitti.
Onlar aceleyle tren istasyonuna gittiler.
O aceleyle istasyona gitti.
O, aceleyle çimlerin arasından geçti.
Biz aceleyle merdivenlerden aşağı koştuk.
Acele etmemiz gerekmiyordu.
Tom asansöre doğru koştu.
Tom pencereye doğru koştu.
Tom aceleyle kapıdan çıktı.
Nick otobüsü yakalamak için acele etti.
Babalarını kurtarmak için acele ettiler.
Bir göz atmadan acele ettiler.
Biz otobüse yetişmek için acele ettik.
Tom aceleyle Mary'nin evine gitti.
O acele ile arabasına gitti.
Tom evine geri döndü.
Tom aceleyle odadan çıktı.
Tom trene yetişmek için acele etti.
Tom aceleyle sınıftan çıktı.
Tom binadan dışarıya koştu.
Tom aceleyle daireye geri döndü.
Tom aceleyle sokağa çıktı.
Tom otobüse yetişmek için acele etti.
Tom hemen ofisine döndü.
Acele etmene gerek yoktu; çok erken vardın.
Otobüse binmek için acele etti.
Bu kadar acele etmene gerek yoktu.
Kahvaltı bitirdikten sonra aceleyle okula gittim.
Tom Mary'ye ayak uydurmak için acele etti.
Tom Mary'ye yetişmek için acele etti.
O acele etti, böylece geç kalmadı.
Tom geç kalmamak için acele etti.
Treni kaçırmamak için acele etti.
O, treni yakalamak için acele etti.
Acele ettim ve otobüsü yakaladım.
Yangın istikametinde koşturduk.
Tom acele etti böylece treni kaçırmadı.
Tom kayıp zamanı telafi etmek için acele etti.
Tom ve Mary birlikte merdivenlerden aceleyle yukarı çıktı.
Otobüse binmek için acele etti.
Tom bavuluyla merdivenlerden aşağıya hızla indi.
Sendai'ye gittim ve derhal geri döndüm.
Acele etmene gerek yoktu. Çok erken geldin.
- Geç kalmayım diye acele ettim.
- Geç kalmamak için acele ettim.
Acele etmemize gerek yoktu.
İlk treni yakalamak için acele ettim.
Kayıp zamanı telafi etmek için acele ettim.
Acele ettik, böylece son otobüsü kaçırmadık.
O, kayıp zamanı telafi etmek için acele etti.
Bob TV programını izlemek için acele ile eve gitti.
Treni kaçırmamak için acele etti.
Okula geç kalmamak için acele ettim.
İstasyona koştum ama treni kaçırdım.
Biz havaalanına doğru koştuk ama uçağı kaçırdık.
- Sadece trene yetişmek için istasyona aceleyle gittik.
- İstasyona aceleyle gittik, ama treni kaçırdık.
Tom atları ahırdan çıkarmak için acele etti.
Roy'un ebeveynlerini karşılamak için havaalanına acele gitmesi gerekmezdi.
Trene zamanında yetişmek için acele etti.
O, treni kaçırmamak için aceleyle istasyona gitti.
Aceleyle giyindim.
Onlar aceleyle odadan çıktı.
Ayıracak zamanları olmadığından dolayı aceleyle kasabaya geri döndüler.
O, treni kaçırmamak için hızla istasyona gitti.
Treni kaçırmayayım diye istasyona koştum.
O, kapıdan aceleyle çıktı ve anahtarı yanlışlıkla evde unuttu.
O eve aceleyle gitti ama boş bulduğunda hayal kırıklığına uğradı.
Hava karardığı için değil ama aç olduğum için acele ettim.
Uçağı kaçırmayayım diye apar topar havaalanına gittim.
Treni kaçırmamak için acele ettim.
Uçağa geç kalmamak için havaalanına acele ettim.
Son otobüsü kaçırmamam için otobüs durağına doğru aceleyle gittim.
Onlar kaza yerine koştular.
Ona kibarca teşekkür etti ve aceleyle uzaklaştı.