Examples of using "Heated" in a sentence and their turkish translations:
Ben bir tane ısıttım.
İşler ısıtıldı.
Tartışma ısıtıldı.
O, sütü ısıttı.
Tom sütü ısıttı.
Onlar hararetli bir tartışma yaptılar.
Onlar gergin bir tartışma yaptılar.
Hararetli bir tartışmamız vardı.
Toplantı hızla ısındı.
Elektrikli ütüler elektrikle ısıtılır.
Su ısıtıldığında buharlaşır.
Hiç yemek ısıttın mı?
Onlar hararetli bir tartışmaya girdi.
Onun ısıtmalı bir yüzme havuzu var.
Onun ısıtmalı yüzme havuzu var.
Tom'un ısıtmalı yüzme havuzu var.
Ev güneş enerjisi ile ısıtılmaktadır.
Tom arabasını henüz ısıtmadı.
Mary henüz Mercedesini ısıtmadı.
Onun hakkında hararetli bir tartışma yaptık.
Bu evin ısıtmalı bir yüzme havuzu var.
Tom akşam yemeği için bazı artan yemekleri ısıttı.
Tom'un Mary ile ateşli bir tartışması vardı.
Akşam yemeği için soğuk çorbayı ısıttı.
Demir tavında dövülür.
Odalar sadece kullanıldığı zaman ısıtılırlar.
Bazen insanlar patent sahibi bilim insanı
buharın kuvvetini ve boğaz vurumunu değiştirebilirler.
Şimdiye kadar ilk kez akşam yemeğini ısıttım.
Lazer tarafından ısıtılan malzeme jetleri
Dışarının ne kadar doğuk olduğu önemli değil, odalar yeterince sıcak.
Onların hararetli tartışmaya bir son vermek için boşuna uğraştı.
Kimin başkan olarak seçilmesi gerektiğine dair hararetli bir tartışma vardı.
Dışarısı ne kadar soğuk olursa olsun, odalar bir rahatlık sıcaklığına kadar ısıtılır.
Hararetli bir tartışmadan sonra,uzlaşma sağlandı.Sigara içme köşesinde sigara içenlerin sigara içmesine izin verilecek.
John odaya girdiğinde Tom ve Mary ateşli bir tartışmanın ortasındaydı.